"غائبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yokken
        
    • baygın
        
    • yoktun
        
    • değildim
        
    • evde
        
    • kapalı
        
    • yoksun
        
    • değilken
        
    • baygınken
        
    Bazen karısı evde yokken, ben onlara giderdim. Open Subtitles احيانا, عندما تكون زوجته غائبة اذهب معه الى المنزل
    Sen yokken, Buddy'yi kucağıma aldığımda, o Frank Bennett denilen aşağılık herif eğer... çocuğumu benden almaya kalkarsa... bu sefer dua etmeyeceğimi düşündüm. Open Subtitles عندما كنت غائبة, عندما كنت حاملة بادي فكرت اذا ذلك الوغد, فرانك بينيت حاول ذات مرة أحذ طفلي
    Sen yokken Penistone Uçurumu'nda bir Kızkuşu yuvası buldum. Open Subtitles لقد وجدت عش للبط عند صخرة بنستون عندما كنتي غائبة
    Kaçmadım ben. baygın halde alınıp götürüldüm. Open Subtitles أنا لم أهرب, لقد أخذت كرها وأنا غائبة عن الوعي
    Bunca zamandır ortalıkta yoktun, şimdi emir verir mi oldun? Open Subtitles ماذا؟ كنتِ غائبة طوال الوقت والآن تعطين الآوامر
    Söyleyebileceğim tek şey o yıl şehirde değildim. Open Subtitles كلّ ما أستطيع قوله لك، أن خلال السنة التي كنت غائبة فيها،
    Kadın. Bilinci kapalı. Sağ kalça kemiğinde kayma var. Open Subtitles أنثى غائبة عن الوعي، الورك الأيمن مخلوع، مع إمكانية انفتاق للمخ.
    Ama sen üç haftadır yoksun. Open Subtitles لكنكِ كنتُ غائبة لثلاثة أسابيع إذن ما الذي يعنيه ذلك؟
    Sen burada değilken hepimiz geziye ne kadar çok katılmak istediğimizden bahsediyorduk. Open Subtitles بينما كنت غائبة ، كنا جميعا نتحدث كم اننا متحمسون ان نذهب في الجولة
    Peki ben baygınken neler oldu? Open Subtitles إذا ماذا حدث ؟ عندما كنت غائبة عن الوعي ؟
    Tamam. Anne yarın evde olacak, anne yokken kimin sözünü dinliyoruz? Open Subtitles عزيزي ، ستعود أمك إلى المنزل غداً وعندما تكون غائبة ، إلى من تصغي ؟
    Siz evde yokken bir parti verdim. Open Subtitles لقد أقمت حفلة بينما كنتِ غائبة عن المنزل
    Karıma, o yokken bunlarla karnımı doyurmayacağıma söz vermiştim. Open Subtitles وعدت زوجتي بأن لا أحيا على هذه الأشياء وهي غائبة
    Ben yokken bu durumu korumanı istiyorum. Open Subtitles و سأتوقع منك أن تبقي الحال كما هي بينما أكون غائبة
    Bilirsin, sen yokken annem onları sakladı. Open Subtitles أوتعلمين بينما كُنتِ غائبة أمي لم تكن هنا و لو لمرة ولم اصرخ,وأو اسبب المتاعب أو أى شئ.
    Ben buralarda yokken ona karşı gayet nazik olduğunu da söyledi. Open Subtitles وقالت أنك كنت لطيفاً جداً معها عندما كنت غائبة
    Annen altı-Yedi saat daha baygın kalacak. Open Subtitles اسمعيني . أمك ستكون غائبة عن الوعي علي الأقل من ست ساعات لسبع ساعات
    - Nabzı atıyor ama baygın. Open Subtitles ايها الشريف لديها نبض لكنها غائبة عن الوعي
    - Sen bunu bilemezsin çünkü iki yıldır ortalarda yoktun işler kötü gittiğinde de geldiğimiz yer işte burası. Open Subtitles لن تعرفي هذا لأنكِ كنت غائبة لمعظم الوقت بالسنتين الأخيرتين ،لكن عندما أضحت الأمور بغاية السوء جئنا هنا, لمنزل أمي
    Ah! çoktandır yoktun! Boyun mu uzamış senin? Open Subtitles لقد كنت غائبة لفترة طويلة أزددت في الطول ؟
    - Uzun zamandır buralarda değildim. - Baban hep böyle söyler. Open Subtitles كنت غائبة لوقت طويل - هذا ما يقوله والدك دائما -
    Bilinci hala kapalı. Bir kaç test yapacağım. Open Subtitles إنها لا تزال غائبة عن الوعي أودّ القيام ببعض الفحوصات الأخرى
    Yaklaşık 75 senedir yoksun. Open Subtitles أنتِ غائبة لما يزيد عن الـ75 عامًا
    Sen burada değilken ayçiçeğimle bizzat kendim ilgileneceğim. Open Subtitles ...بينما أنت غائبة أنا سأهتم شخصيا بزهرة عباد الشمس
    Curtis o baygınken ona tecavüz etmiş olabilir sıra Derek'te iken o banyoya gitmiş olabilir. Open Subtitles ربما يكون كيرتس اغتصبها بينما كانت غائبة عن الوعى ثم كان فى الحمام بينما كان ديريك يأخذ دورة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more