| Öyleyse, bu durumda polisi aramadan önce, arazimden defolup gidin. | Open Subtitles | حسناً ، في هذه الحالة غادرا ملكياتي قبل أن أتصل بالشرطة |
| Haydi, gidin buradan. Haydi gidin. | Open Subtitles | .هيا ، اخرجا من هنا .هيا ، غادرا |
| Annem ve babam, bana kız bakmak için Pakistan'a gittiler. | Open Subtitles | أبواى كانا قد غادرا إلى باكستان وقاما بترشيح عروس لى |
| Hayır, bir kaç bir şey içip... saat 7:00 gibi gittiler. | Open Subtitles | كلاّ، أعتقد أنهما تناولا شراباً واحداً . و غادرا قرابة السابعة |
| Lynette ve Tom Scavo dört hafta sonra Lane'den ayrıldılar. | Open Subtitles | لينيت و توم سكافو غادرا الحي بعد 4 اسابيع |
| Hava desteği, iki düşman az önce binadan çıktılar. | Open Subtitles | إلى فرق الجو، اثنان من الإرهابين غادرا المبنى للتو |
| Arkadaşın ve yaralanan kişi tıbbi müdahale için gitti. | Open Subtitles | صديقتك والتي أصيبت، غادرا لتلقّي العناية الطبية. |
| Çekin gidin hemen yoksa polis çağıracağım! | Open Subtitles | غادرا ملكية المبنى وإلا سأطلب الشرطة |
| Buradan gidin lütfen. Çekip gidin. | Open Subtitles | أخرجا من هنا، أرجوكما، غادرا وحسب |
| gidin lütfen. Gürültü ediyorsunuz. | Open Subtitles | غادرا من فضلكما انه يقول ان هناك ضوضاء |
| - Kimseyi yanınıza yaklaştırmayın, gidin! | Open Subtitles | هل معه ابنتنا؟ لا تدعا أحد يقترب منكما، غادرا! |
| Adam, adı Mahmut'tu, ve çocuk,adı Rafi'ydi, gittiler. | TED | الرجل وإسمه محمود والطفل وإسمه رافع غادرا. |
| Eve gittiler. Hoşçakal dememi istediler | Open Subtitles | لقد غادرا المنزل وطلبوا مني أن أبلغك تحيتهم |
| Gece 1'de kulüpten ayrılıp kızın evine gittiler. | Open Subtitles | التقطها و غادرا الملهى عند الواحدة فجرا عادا الى شقتها |
| Hayır. Müşterilerden biri yanına geldi ve bir çeşit slow dans ettiler. Sonra da gittiler. | Open Subtitles | كلا, زبون آخر تقرّب منها وقاما برقصٍ بطيئة, ثم غادرا. |
| Leydi Carrington ve Reggie, kahvaltıdan sonra ayrıldılar. | Open Subtitles | السيدة "كارينغتون" و "ريجي" غادرا بعد الإفطار |
| Hayır.Onlar aynı anda buradan ayrıldılar. | Open Subtitles | لا, لقد غادرا فى نفس التوقيت بالضبط |
| İçeri girdiğini bile görmedim ama birlikte çıktılar. | Open Subtitles | ولم آرها حتي وهي تدخل، لكنهما غادرا معاً. |
| İkisi de geçen hafta balık tutmak için gitti. | Open Subtitles | كلاهما غادرا الأسبوع الماضي لرحلة صيد. |
| Sean'a alışveriş merkezini terk ettiklerinde Charlie'yi nereye götürdüğünü söyletmen lazım. | Open Subtitles | يجب عليك أن ترغم شون على إخبارك إلى أين أخذ تشارلي عندما غادرا مركز التسوق |
| Hayatınızı korumak için dövüyorum! Tekneden en son ayrılan iki kişiye neler olduğunu unuttunuz mu? | Open Subtitles | أتذكرون ما جرى لآخر رجلين غادرا بهذا القارب؟ |
| Ailelerine göre dün Reno'dan ayrılmışlar... ve gece için bir yerde kalacaklarmış. | Open Subtitles | وفقا لعائلاتهما لقد غادرا رينو البارحة و كانا يخططان للوقوف في مكان ما لأجل تمضية الليل |
| Bakın siz ikiniz hemen arabadan inin, iki dakikalığına yalnız bırakın. | Open Subtitles | أنظر غادرا السيارة واتركانا لمدة دقيقتين |
| Bay ve Bayan Ives, odadan derhâl Çıkın lütfen. | Open Subtitles | سيد وسيدة (آيفز) ، غادرا الغرفة الآن ، من فضلكما |
| Bir gün işe gitmişler, ertesi gün ortadan kaybolmuşlar. | Open Subtitles | غادرا العمل في أحد الأيام و لم يأتيا في اليوم التالي |
| ıK ile konuştum. ıki kurban da burada çalışıyormuş ve ikisi de aynı hastayla fiziksel münakaşaya girdiği için işten ayrılmış. | Open Subtitles | مهلا، لقد تحدثت مع شئون العاملين علمت أن كلا الضحيتين عملا هنا، وكلاهما غادرا بسبب عراكٍ جسدي مع نفس المريض |
| Ayrıldıklarında, onu da yanlarına aldılar. | Open Subtitles | عندما غادرا, اخذوه معهم. |