Çünkü The Guardian Wikileaks'i yaptığı sırada teknisyenler öyle bir sistem kurmuştu ki dosyalara isteyen herkes ulaşabiliyordu. | Open Subtitles | لأن الـ"غاردين" قامت بالـ"ويكيلكس"، التقنيون وضعوا نظامًا بحيث تكون متاحة ليراها الجميع. |
THE Guardian, LONDRA | Open Subtitles | الـ"غاردين"، لندن. مــ ــو قــع افـــ ــلام أتــ شـــ كـــ ــيـــو |
Guardian'dayım. | Open Subtitles | كيف الأمور عندك؟ ل.ب: أنا في الـ"غاردين". |
Dolayısıyla bu hikaye bu sabah yayınlanacak, tabii ki The Guardian baskısında bir değişiklik olmazsa bu sabahın hikayesi bu olacak. | Open Subtitles | إذا اليوم ستكون القصة في الصباح, على افتراض عدم تغيير أي شيء، في الـ"غاردين"، ثم ستكون قصة الصباح، فقط للمحافظة على الزخم، |
İlk başlığımız The Guardian'dan. | Open Subtitles | لنبدأ بالـ"غاردين"، قصتنا الرئيسية، |
Bunlar Guardian için gerçekten tehlikeli konular. | Open Subtitles | هذه خطير جدا علينا في الـ"غاردين". |
20 Temmuz 2013'te Birleşik Krallık hükümeti The Guardian gazetesine Hong Kong'da Ewen MacAskill'e verilen GCHQ arşivini yok etmesi için baskı yapıyor. | Open Subtitles | في الـ20 من تموز، 2013، ضغطت الحكومة البريطانية على الـ"غاردين" ليتخلصوا من أرشيف الـ"جي سي إتش كيو" الممنوح لـ(أوين ماكاسكيل) في "هونغ كونغ". |
Washington Post ve Londra'da çıkan the Guardian gazeteleri NSA ve FBI'ın aralarında Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, AOL, Skype YouTube ve Apple'ın olduğu dokuz imemet kuruluşunun ınerkezi sunucularına doğrudan bağlandığı belirtiyor. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}"الـ"واشنطن بوست والـ"غاردين" اللندنية {\pos(190,230)}"نشرتا أن الـ"إن إس أي" والـ"إف بي آي تقوم بالتجسس مباشرة {\pos(190,230)}على الخوادم الرئيسية لـ9 من كبريات شركات الإنترنت، |
THE Guardian | Open Subtitles | {\pos(100,230)}."الـ"غاردين |