"غايغر" - Translation from Arabic to Turkish

• Geiger
• Gayger
• Geyyer

Yeterince dikkatli değilsin. Geiger'ın eşyalarıyla ilgili şu oyun çok korkunçtu.
لكنك لست حذراً بما يكفي، لم تحسن التعامل مع أغراض (غايغر).

Üç sene sonra, 16 milyon veri noktamız vardı, tasarımları indirip ağa bağlanabileceğimiz kendi Geiger sayaçlarımızı tasarlamıştık.
وبعد ثلاث سنوات أصبح لدينا ١٦ مليون نقطة بيانات صممنا عدادات (غايغر) خاصة بنا حيث تستطيع تحميل التصميم وإيصاله بالشبكة

Şu Geiger'ı sizden uzak tutmamı istiyorsunuz.
أظن أنك تريد منّي أن أريحك من (غايغر) هذا.

Bunu söylemek istemezdim ama şu gelen, Geiger'ın arabası.
أكرهإخباركبهذا، لكن سيارة (غايغر) قد أتت.

- Hayır, Gayger sayacı.
لا ، إنه عدّاد غايغر

Satacak bir şeyim var. Geiger'ın istediği bir şey. İçerde mi?
لدي شيء أودّ بيعه، ويبحث عنه (غايغر)، أهو موجود؟

Geiger ona bir oyun oynadı. Biz de konuşmaya geldik.
حاول (غايغر) إغاظتها، فأتينا للتحدث معه.

Pekala, bu ev bana ait. Geiger da kiracım.
حسناً، أنا أملك هذا المنزل، و(غايغر) مستأجر لدي.

Joe, Geiger'ın eşyaları sende. Alanların listesi de bende. Konuşmamız gerekmez mi?
(جو)، لديك أغراض (غايغر) وأنا لائحته، ألا تظنّ أننا يجب أن نتحدث معاً؟

Geiger'ın vücudundan çıkan kurşunun nereden geldiğini merak eden polisler.
الشرطة التي تبحث عمّن أطلق النار على (غايغر).

Şansını zorluyorsun. Geiger'ı vurmadığım için şanslısın.
أنت تخاطر يا سيّد، من حسن حظّك أنّي لستُ من قتل (غايغر).

Geiger'a gitmişti çünkü Carmen'e aşıktı.
ذهب إلى منزل (غايغر) لأنّه كان مغرماً بـ(كارمن).

Silah patladı, her silah gibi ve Geiger öldü.
انطلق المسدس كما يحدث عادة، ثمّ مات (غايغر).

Birinin o arabayı denize götürüp, rıhtımdan ittiğine, sonra Geiger'ın cesedini sakladığına mı inanmamı istiyorsun?
وتريد مني أن أصدّق أن ثمة آخر من أخذ السيارة للمحيط، ورماها من الحافة ثمّ عاد خبّأ جثة (غايغر)؟

Tüm istediğim Geiger'ın Sternwoodlarla ne alıp, veremediğini öğrenmek.
كل ما أريد معرفته هو ما كان (غايغر) يبتز بشأنه (ستيرنود).

Polis arabası geçer geçmez, Geiger'ın evine gideceğiz.
بمجرد أن تغادر سيارة الشرطة هذه، سنذهب إلى منزل (غايغر).

Bu Geiger'ın işiydi. Bugün kendim biraz araştırma yaptım.
كانت عملية قام بها (غايغر) لوحده، لقد قمت ببعض التحريات اليوم.

Geiger ve Brody vurulunca, bu her şeyi temizledi.
بعد مقتل (غايغر) و(برودي), انتهى كلّ شيء.

Bir sebebi, Geiger onun evinde öldürüldü.
السبب الأول، إنه يملك منزل (غايغر) الذي قُتل فيه.

Bütün bu olanların Geiger'ın Carmen'e oynadığı kötü bir oyun olduğunu söyleyemem.
لا أستطيع أن أقول أن كل هذا قد حدث لأن (غايغر) حاول ابتزاز (كارمن).

Gayger sayacı.
إنه عدّاد غايغر

Geyyer sayacı mı takıyorsun?
أترتدين "عدّاد غايغر"؟ (جهاز يكشف عن الإشعاع))