Aslına bakarsanız, biz buraya çok gizli bir görev için geldik. | Open Subtitles | في الحقيقه, نحن هنا في مهمه غايه في السريه |
Hemşireler çok güzel olduğunu ve bana benzediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | الممرضات يقلن أنكِ غايه في الجمال و يقولون أنكِ تشبهينني |
Seni ve kızlarını çok dikkatli olmanız konusunda uyarmam gerekiyor. | Open Subtitles | وأريد أن احذركِ أنتِ وفتياتكِ في أن تكونن غايه في الحذر. |
"Deniz şefkatli ve güzeldir; ama çok acımasız da olabilir." | Open Subtitles | إنها لطيفه و غايه في الجمال " " لكنها يمكن أن تكون قاسيه جدا |
çok matrak bir damadın var, Rog. | Open Subtitles | لديك صهر غايه في الضحك روج |
çok güzel. | Open Subtitles | انه غايه في الروعه |
çok rahattırlar. | Open Subtitles | انهم غايه في الراحه |
Bu çok aptalca dostum. | Open Subtitles | هذا غايه في الغباء يا رجل |
Bu çok saçma bir gösteri. | Open Subtitles | إنها مسرحيه غايه في السخف |
Bu çok saçma bir gösteri. | Open Subtitles | إنها مسرحيه غايه في السخف |
çok olgun. | Open Subtitles | انها غايه في الرقه |
Bunun çok yardımı dokunur. | Open Subtitles | سوف يكون هذا غايه في النفع |
-BU çok aptalca. -Aptalca değil. | Open Subtitles | - هذا غايه في الغباء |
çok güzel olmuşsun. - Teşekkürler. | Open Subtitles | -تبدين غايه في الجمال |
çok güzel olmuşsun. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | -تبدين غايه في الجمال |
Çünkü Arastoo'yu özlerdim ve Cam çok üzgün olurdu. | Open Subtitles | لاني كنت افتقد (ارسطو ), و... . و(كام) كانت تبدو غايه في الحزن. |
Bu Booth'u çok mutlu edecek. | Open Subtitles | ذلك سيجعل (بووث) غايه في السعاده |
Bu çok aptalca. | Open Subtitles | غايه في الغباء |