"غداءً" - Translation from Arabic to Turkish

• öğle yemeği
• Öğle
• yemekti
• yiyelim
• öğle yemeğini
• öğle yemeğiydi

Buradaki işim bitince güzel bir öğle yemeği yiyecek ve gidip biraz kuş avlayacağız.
و بعدها سنتناول غداءً جميلاً و نذهب لصيد الطيور.

Daha tam aç bile değilsin, yani öğle yemeği de değil, bağlanamayan bir yemek işte.
أنت لست جائعا جدا,اذا فهي ليست غداءً ,انها مثل.. الوجبة التي لا مكان لها

Kusura bakma, uzun ve ıslak bir öğle yemeği yedim.
آسف , لكني تناولت غداءً طويلاً ومليء بالمشروبات

- Hayır, normal bir yemekti. Kadın çok fazla buzlu çay içti.
كان غداءً عاديًا.وقد شربت هي كثيرًا من الشاي المثلج

öğle yemeği uzun sürdü, sonra da yüzmeye gittim.
أنا آسف، لقد أكلت غداءً كثير، وذهبت للسباحة

Evden öğle yemeği getirdim.
‎يمكنك المجيء لرؤيتي ‎أنا أحضر غداءً من البيت

yüzlerce saat prova yapmıştır. Konuyu çok iyi bildiğinizde hipotalamusun vücudunuzu bir avcı sürüsünün öğle yemeği olacağına ikna etmesine izin vermek yerine kalabalığın enerjisinden beslenirsiniz.
إذا كنت تعرف ما تقول ستزيد طاقة الجمهور بدلاً من أن تدع المهاد يقنع جسدك أنه سيشكل غداءً لمجموعة من المفترسات. لكن مهاد الفقاريات

Bir yere kıpırdama. Hemen döneceğim. öğle yemeği hazırladım bize.
لا تتحرك، سأرجع حالا صنعت لنا غداءً

Eğer açsanız, kafeteryadan öğle yemeği getirebilirim.
أستطيع أن أجلب لك غداءً اذا كنت جائعاً

Bugün sana çok özel bir öğle yemeği hazırladım.
لقد صنعت لكِ غداءً مميز جداً اليوم

- İyiyim. Az önce senatörle öğle yemeği yedim.
لقد تناولتُ غداءً للتو مع سيناتور.

Korkarım size basit bir öğle yemeği ikram edebileceğiz bay Mazzini.
أخشـى أننا نستطيع أن نقدم لك (غداءً بسيطاً فحسب ، سيد (مازيني

Güzel yemekti.
كان غداءً رائعاً.

-Sadece yemekti.
-كان غداءً واحداً

Şimdi, canım, şu kısa Öğle yemeğini yiyelim.
الآن، عزيزتي، دعينا نجعل هذا غداءً قصيرًا.

Son kısa molan doksan beş dakikalık bir Öğle yemeğiydi.
راحتك السريعة الأخيرة آلت لكونها غداءً بمدَّة ساعة ونصف.