Yarın öğlen gibi Hong Kong'da oluruz. | Open Subtitles | من المقرر أن نكون فى هونج كونج غداً ظهراً |
Central Park Hayvanat Bahçesi, Yarın öğlen, deniz aslanlarının orada. | Open Subtitles | حديقة الحيوانات . في المنتزه المركزي غداً ظهراً عند أسود البحر |
Evet, bu Yarın öğlen Fiddlestix'de olacak. | Open Subtitles | نعم، هو سَيَكُونُ في Fiddlestix غداً ظهراً. |
Yarın öğlen havaalanında olmalıyım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أكون في المطار غداً ظهراً |
Şimdi sipariş verirsem ve Pinky'nin stoklarında varsa Yarın öğleden sonra elinize geçer. | Open Subtitles | إن طلبتها الآن وكانت متوفرة في المخزن فسنتوقع وصولها غداً ظهراً. |
Tanner, Yarın öğlen için Waldorf'ta bir konferans salonu kiraladı. | Open Subtitles | تانر" قام بحجز" قاعة مؤتمرات في "والدورف .غداً ظهراً |
Yarın öğlen al beni. | Open Subtitles | مُرَّ عليّ لاصطحابي غداً ظهراً |
Benimle Yarın öğlen gölün aşağısında buluş. Yarın öğlen o zaman. | Open Subtitles | قابليني غداً ظهراً على ضفّة البحيرة |
Yarın öğlen aşramıma uğra. | Open Subtitles | تعالي إلي مكاني غداً ظهراً |
- Kaset Yarın öğlen yayımlanacak. | Open Subtitles | سينشر الشريط غداً ظهراً |
Yarın öğlen geliyorlar. | Open Subtitles | وأنهم سيأتون غداً ظهراً |
Trenim Yarın öğlen kalkıyor. | Open Subtitles | يغادر قطاري غداً ظهراً. |
- Yarın öğlen döneceğim. | Open Subtitles | سأعود غداً ظهراً |
Dört suikastçı Yarın öğlen ölüyor! | Open Subtitles | أربعة قتلة يموتوا غداً ظهراً! |
Dört suikastçı Yarın öğlen ölüyor! | Open Subtitles | أربعة قتلة يموتوا غداً ظهراً! |
Yarın, öğlen. | Open Subtitles | غداً ظهراً |
Yarın öğlen. | Open Subtitles | غداً ظهراً. |
Yarın öğleden önce bir papaz gelecek ve geçişi de öğleden sonraya ayarlandı. | Open Subtitles | سيأتي رجل دين غداً صباحاً، ومن ثم سيتم جدولتها للعبور غداً ظهراً. |
Benden duymamış varsa Yarın öğleden sonra, balık ve Oyun diyoruz. | Open Subtitles | إذا لم تسمع خبراً مني حتى غداً ظهراً - إتصل بفريق الصيد |