| yarın saat 2'de Varşova'ya, tepeden bakıyor olacağım. | Open Subtitles | غداً في الساعة الثانية فانني سألقي نظرة على وارسو من فوق |
| Söz verdiğim gibi, yarın saat 12:00'de serbest bırakacağım. | Open Subtitles | كما وُعِدَ، أنا سَأُصدرُها غداً في 12: 00. |
| Evet. Ayrıca seni Yarınki partide görmek istiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، وأنا أنتظر أن أراكم غداً في الحفلة، صحيح؟ |
| Bunu Yarınki seçimlerde Başkanın da anlamasını sağlayacaklardır. | Open Subtitles | وسيجعلون الرئيس يفهم ذلك غداً في الإنتخاباتِ |
| Hayır, yarın sabah 8'di ve o lanet şeyin ne dediği umrumda değil. | Open Subtitles | لقد كان غداً في الثامنه صباحاً وأنا لا اكترث لما يقوله هذا الشيء |
| Yarin sabah saat 7 'de 5 milyar dolar degerindeki bu teknoloji sayesinde | Open Subtitles | غداً في السابعة صباحاً، وباستخدام تكنولوجيا تكلفتها 5 مليار دولار، |
| - Gelecek seans ne zaman? - Yarın, saat ikide. | Open Subtitles | متى الجلسة القادمة غداً في الثانية مساءً |
| O halde Yarın akşam saat sekizde. Sevgiler. | Open Subtitles | إذاً ألقاكِ غداً في الثامنة مساءً قُـبـلاتـي |
| yarın saat 6'da Five Deuces'de buluşalım. | Open Subtitles | هيه، إنَه بيب قابليني غداً في منطقة الشياطين الخمسة في الساعة السادسة |
| Sunum bugün saat 3'te, uçak yarın saat 9'da. | Open Subtitles | ستكون المحاضرة اليوم في الـ3 و ستغادر الطائرة غداً في الـ 9 |
| yarın saat 11'de buluşuyorsunuz. Yanında bir köpek götür. | Open Subtitles | تأخرت، ستقابلها غداً في الحادية عشرة احضر كلباً معك |
| Yemek yarın saat yedide. | Open Subtitles | سأقوم بتحضير العشاء غداً في السابعة مساءاً |
| Tamam. Sperm bankasında yarın saat 3:00'te bir randevu ayarladım. | Open Subtitles | حسناً لقد حصلت على موعد بنك النطف غداً في الساعه الثالثة |
| Bu yüzden yarın saat altıda hep beraber izlemek için bir anlaşma yapacağız ve önümüzdeki on sekiz saati kimin kazandığını öğrenmeden geçireceğiz. | Open Subtitles | لذا سنعقد اتفاقاً لمشاهدة المباراة غداً في الساعة السادسة وسنقضي ال 18 ساعة القادمة من دون معرفة النتيجة |
| Yarınki gazetelerde her şeyi okuyabilirsiniz. Yani şimdi hepiniz gidebilirsiniz. | Open Subtitles | قام بقتل أخته، وستقرئوا كل الموضوع غداً في الاخبار |
| Bu yüzden Yarınki seçmede Hui Ju seçilmeli. | Open Subtitles | لذا، غداً في تجربة الأداء هي جو لا بد أن يتم إختيارها |
| Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde. | Open Subtitles | غداً في الساعة الـ 10: 00 صباحاً في مقر الجستابو مالم أتلقى منك أوامر أخرى |
| Evet, yarın sabah saat 10'da onunla görüşeceğim. | Open Subtitles | غالباً فانني سأذهب لرؤيته غداً في العاشرة صباحاً |
| Lütfen benimle Yarin 3 te Brentfield Park ta bulus. | Open Subtitles | "رجاءً، قبليني عند منتزه "برتنفيلد غداً في الثالثة ظهراً |
| - Evet, ben de. - yarın sabah erken kalkacağız da. | Open Subtitles | أجل، وأنا أيضا علينا أن نبدأ غداً في وقت مبكر في الصباح |
| Yarın akşam, her şeyin başladığı Putnam ahırında. | Open Subtitles | غداً في الليل, في المخزن مكان بدء كل شيء |
| Ama işimi doğru yapıp, sabah ilk iş, sizi bulmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | ولكن أنا أقوم بواجبي على أكمل وجه وسأعمل على أن يحدثك غداً في الصباح |
| Affedersin? Atlantic City'deki bir motelde yeni bir paketi teslim alacak. | Open Subtitles | سيكون غداً في فندق صغير بـ(أتلانتك سيتي) |