Çocukları aç ve hastaydı, fakat yemek veya ilaç sormuyorlardı. | TED | كان أطفالهم جائعين و مرضى و لكنهم لم يطلبوا غذاءً أو دواء |
Eğer bana yardım ederseniz, karım size iyi bir yemek pişirir. | Open Subtitles | ساعدوني أيها الحطابون، و ستطهو لكم امرأتي غذاءً طيباً |
Eğer bana yardım ederseniz, karım size iyi bir yemek pişirir. | Open Subtitles | ساعدوني أيها الحطابون، و ستطهو لكم امرأتي غذاءً طيباً |
Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. | Open Subtitles | في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً |
Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. | Open Subtitles | في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً |
Meksika Körfezinde kendimi suya bırakacaktım... büyük beyaz köpekbalıklarına yemek olacaktım. | Open Subtitles | كنت سأقوم بإغراق نفسي في الخليج المكسيكي كنت سأجعل من نفسي غذاءً لحيوانات البحر |
Elbette! Bu arada, sana bir yemek ısmarlayayım. | Open Subtitles | بالطبع فى الوقت المناسب سأشترى لك غذاءً |
Bir keresinde üvey annem beni bir ayine götürdü ve baptiz olanlara bedava yemek veriyorlardı. | Open Subtitles | أتذكر سابقاً،والدتي من الرضاعة أخذتني لخدمة الشارع وكانوا يعطون غذاءً مجانياً... للأشخص الذين كان يحصلون على مُعمّد |
- Adam kulüpte yemek yiyeceğini de sanmış. | Open Subtitles | حسناً، لقد توقع غذاءً في النادي. |
Bu gece Çin yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نحضر غذاءً صينياً |
Burada kalmak ve geri kalanlar için öğle yemeği olmak... | Open Subtitles | لو بقينا هنا سنصبح غذاءً لبقية الـ... |
Ben yemeği paketledim. | Open Subtitles | لقد جهزت غذاءً |