Eminim ki bu hayvanlar bir araya gelip toplandıklarında içgüdüleri onları kaçınılmaz son için uyarıyordur. | Open Subtitles | ل واثق أنه عندما و ساقوا هذه الحيوانات , غرائزهم تحذيرهم المصير النهائي. |
Bir kez daha, içgüdüleri onları bu verimli topraklara getirdi. | Open Subtitles | مرة أخرى، غرائزهم جلبتهم إلى مكان الوفرة |
Kafirce tavırları, insanların en aşağılık içgüdülerini alevlendiriyor. | Open Subtitles | اساليبهم الهمجية تلهب في الناس غرائزهم القذرة |
Kafirce tavırları, insanların en aşağılık içgüdülerini alevlendiriyor. | Open Subtitles | اساليبهم الهمجية تلهب في الناس غرائزهم القذرة |
Bir çok insan kendi içgüdülerine güvenebileceklerine inanırlar. | Open Subtitles | معظم الناس يعتقدون انهم يمكن الثقة غرائزهم. |
Onlara içgüdülerine güvenmeyi öğretiyoruz, teknolojiye değil. | Open Subtitles | نحن نعلمهم ان يتبعوا غرائزهم و ان لا يعتمدوا على التكنولوجيا |
Kendi avlanma içgüdülerinin bilinçaltındaki dışavurumuymuş. | Open Subtitles | إنّها ظاهرةٌ تحدث بلا وعي من غرائزهم الجارحة. |
Soyunmamalarını tembihledim ama içgüdülerinin devreye girmeyeceğine dair söz veremem. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بذلك, ولكن لايمكنني أن أعدك بشئ, يقوم بذلك من غرائزهم -غير معقول |
Onlar senin, onlari gördügünü zannediyor. içgüdüleri bu sekilde harekete geçecek. | Open Subtitles | سيفترضون أنه يمكنكِ رؤيتهم وستبدأ غرائزهم بالعمل |
İçgüdüleri kontrolü ele almış durumda, sona yaklaştıklarında öylece karların arasına çıkıp ölüyorlar. | Open Subtitles | لقد دخل الى غرائزهم وأحتلهم, واذا قربت النهاية انهم فقط يخرجون الى الثلج ويموتون |
Eğer nehrin karşı tarafında aslanların sayısı antiloplardan bir an bile fazla olsa, içgüdüleri harekete geçecek ve sonuç pek de hoş olmayacak. | TED | إذا كان عدد الأسود يفوق عدد الحيوانات البرية على أيًا من جانبي النهر حتى للحظة واحدة غرائزهم ستتوهج، والنتائج لن تكون طيبة |
İçgüdüleri ve şansları uğruna her şeyi riske atarlar. | Open Subtitles | " يخاطرون بكل شئ أعتماداً علي غرائزهم وحظهم " |
Temel içgüdülerini söküp alabilirsek onları terbiye edebiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن ندربهم، إذا إستطعنا أخذ غرائزهم الأساسية |
Erkeklerin içgüdülerini takip etmesine kısıtlama olmadan izin verilmelidir. | Open Subtitles | لابد ان يسمح للرجار باتباع غرائزهم بلا رادع؟ |
Rezil içgüdülerini gururlarını, açgözlülüklerini, şüphelerini saymazsak sadece mantıkla bakarsak buna kim hayır der? | Open Subtitles | غياب أسوأ غرائزهم: كبريائهم، بشعهم، شكهم بالتفكير بمنطقية، من يقول لا لذلك؟ |
Buradaki ana nokta kendilerini kurtarmak için koyulanla tamamen benzer bir sistemi kullanan hayatta kalma içgüdülerini reddedebilmeleriydi. Bu çok büyük bir hakimiyet değil mi? | TED | ولكن العبرة هنا أنّهم كانوا قادرين على إنكار غرائزهم للبقاء على قيد الحياة باستخدام نفس الأنظمة التي كانت موجودة لجعلهم يبقون على قيد الحياة. يتطلّب الأمر الكثير من التحكم. |
Zarif tavırlarının temel içgüdülerine karışmasına asla izin vermiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يسمحون أبداً لعاداتهم الفاخرة أن تتعارض مع غرائزهم الاساسية |
Duygusal bir ortam yaratıp içgüdülerine güvenmelerini sağlamalısınız ki... | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} عليك خلق بيئة مليئة بالحركة {\cH318BCB\3cH2A2AAB} تجعلهم يعتمدون على غرائزهم |
Yani, pofudukların tek yatıkları içgüdülerinin dediklerini yapmak. | Open Subtitles | أعنى أن الـ(نيوبنز) يقومون بما تمله عليهم غرائزهم |