Ki bu iyi çünkü, Sam'in tuhaflığı büyülü bir tava kadar. | Open Subtitles | ولكن لابأس لأنه رغم غرابته هو رائع مع المقلاة |
Zack'in derdi her ne ise... tuhaflığı... bunu nasıl adlandırıyorsan artık... | Open Subtitles | مهما كانت علّة (زاك) ، حسناً غرابته ، أيّاً كان ما تريدين دعوتها |
Gördüğün şey ne kadar garip olursa olsun ne gördüğünü bilmemiz gerek. | Open Subtitles | آياً يكن ما رأيته مهما تكن غرابته نحتاج أن نعرف ماذا كان |
Bu yüzden neye ihtiyacın varsa, Sal ne kadar tehlikeli olursa olsun, ne kadar garip olursa olsun tam da adamını buldun. | Open Subtitles | لذا مهما يكن ما تريد بغض النظر عن خطورته وعن غرابته فقد وجدت الرجال المناسبين |
Annem onun ne kadar garip olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لا تملك أمي أدنى فكرة عن مدى غرابته |