Çünkü Batı kültürünün temel parçası ve ben bunun orijinal halini okumak istiyorum. | Open Subtitles | لأنه نص أساسي و ثقافة غربية وأنا أريد قراءته من الكتاب الاصلي .. |
Ulaşmaya çalıştığım yer, Omo'nun uzak Batı tarafında yer alıyor. | Open Subtitles | المكان الذاهبين إليه يقع في جهة غربية بعيدة عن النهر |
Çin Batı gibi değil, ve Batı gibi olmayacak. | TED | ان الصين ليست دولة غربية ولن تصبح دولة غربية |
New York'ta yaşıyor ama o Batılı bir sanatçı olmaya çalışmıyor. | TED | تعيش في مدينة نيويورك، لكنها لا تحاول أن تكون فنانة غربية. |
Ve bir aktivist de Batılı bir şirketle imzalanmış bir anlaşma buldu, Mısır güvenlik güçlerine dinleme teknolojilerinin satış anlaşması. | TED | وأحد الناشطين للحقيقة وجد عقداً من شركة غربية لتزويد قوات الأمن المصرية بتقنيات التجسس. |
Aslında, daha çok hepsi bir tek kasabaya dönüşen altı Western kasabasına benziyor. | Open Subtitles | في الواقع هي أقرب إلى ستة مدن غربية مندمجة إلى واحدة |
Sonraki zorlu aşama, Denver'deki Americas Biennial'de Batı yarım küredeki 35 milletin bağlılığını simgeleyen bir heykel yapıp yapamacağım soruldu. | TED | التحدي التالي كان في بينيال في دينفر في امريكا لقد طلب مني ان اقدم مجسم يعبر عن 35 دولة غربية في مجسم واحد |
Ülkesine ihanet. Batı ülkeleri için ajanlık ve sabotaj. | Open Subtitles | خيانة وطنه، التجسس لصالح دول غربية والأعمال التخريبية |
Belki de dekorasyonda Batı motiflerini kullanmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب علينا أن نبتكر فكرة غربية جديدة |
Batı yakasında bu olaylar böyle devam ederse yirmi yıl içinde buralarda hiç bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لأنه لن تكون هناك منطقة غربية خلال 20 سنة إذا تواصل هذا الوضع |
Bundan böyle burada kimse hiçbir Batı müziği çalmayacak. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا لا أحد يسمع أى موسيقى غربية هنا |
Puro, Batı işlerini yapmak için Batı tipi kıyafetler giymemiz gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | بيرو قال, يجب أن نرتدي فقط ملابس غربية للعمل الغربي |
Basit yararlı bir Batı rustik mimari örneği değerlendirmesi. | Open Subtitles | بتقدير بسيط هذه هندسة معمارية غربية مبكرة |
İyimserlik eğilimi birçok farklı ülkede incelendi, Batılı kültürlerde, Batılı olmayan kültürlerde, kadınlarda ve erkeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda. | TED | الميل للتفائل لوحظ في عدة دول مختلفة - في ثقافات غربية وغير غربية، في الإناث والذكور، في الصغار والكبار. |
Biz Batılı bağışçı ülkeler Afrika kıtasına son 50 yıl içinde tam iki trilyon Amerikan doları bağışlamışız, | TED | نحن كدول غربية متبرعة قد وهبنا للقارة الأفريقية ما يناهز ترليوني دولار خلال السنوات الخمسين الماضية. |
Bu ülkelerin çoğunun kuzey bölgelerden, en çok da Batılı ülkelerden olduğunu göreceksiniz. | TED | ستلاحظون أن أغلبها دول تقع في شمال الكرة الأرضية، هي في المقام الأول دول غربية. |
Batılı bir TV yayınının özgün içerik şefi olarak Dubai'ye taşındım. | TED | انتقلت إلى دبي كرئيس قسم البرامج الجديدة لشبكة تلفزيون غربية |
Tanınırsan Western bir cenazen olacak. Çık dışarı. | Open Subtitles | دعهم يتعرفون عليك وستحصل على جنازة غربية |
Ben... country ve Western şarkıcısı olacağım. | Open Subtitles | أريد أن أكون مغنية شعبية و غربية |
Evet. Benim işimde insan kimi zaman Tuhaf şeyler istemek zorunda kalıyor. | Open Subtitles | نعم , يجب أن يقوم أحدنا بأعمال غربية من أجل المهمة |
Ariane silah arkadaşım olmayı reddetti, sınıf düşmanı Cola bayrağını yükseltti ve batıdan gelen taze bir rüzgar annemin Doğu paralarını kollarımın arasından uçurdu. | Open Subtitles | أنكر أريان أن يكون رفيقي في السلاح لقد رفع العدو راية الكولا وحملت رياح غربية اموال أمي الشرقية حول أذني |
Güvertedesin, yıldız kısmında, rüzgar kuzey batıdan esiyor. | Open Subtitles | من الجانب، أدرها للميمنة، رياح شمالية غربية. |
Biliyoruz cunku... gunumuzde calisma ahlaki artik Protestant degil, Bati fenomeni. | TED | نحن نعلم ذلك لأن أخلاقيات العمل اليوم لم تعد بروتستانتية ، ظاهرة غربية. |