Bak, gelecek sefer Erkekler tuvaletinde bir kadın görürsem ...idareyi çağırırım, tamam mı? | Open Subtitles | في المرة القادمة أرى فيها إمرأة في غرفة الرجال |
Mangal yapılırken veya kokteyl verilirken... ..ya da Erkekler tuvaletinde... | Open Subtitles | و أثناء حفلات المشروبات و في غرفة الرجال المقصوده |
Duval adliyesinde, üst kattaki erkekler tuvaleti. | Open Subtitles | في الطابق العلوى غرفة الرجال فى دار عدل مقاطعة دوفال |
En yakın erkekler tuvaleti aşağıdaki mi? | Open Subtitles | هل غرفة الرجال التي بالأسفل هي أقرب حمام؟ أعتقد ذلك, لماذ؟ |
erkekler tuvaletine onun hakkında yazdığımı okumuş olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون لديه قراءة ما كتبته عنها في غرفة الرجال. |
Ben Erkekler tuvaletini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقد أن غرفة الرجال ستكون جيدة ؟ |
erkekler tuvaletinden iki adım ötedeyiz. Bizi gören eşcinsel sanacak. | Open Subtitles | إننا بجانب غرفة الرجال إن لاحظنا أحد، ظن بأننا شاذين |
Üçüncü katta, erkekler tuvaletindeki iki avukat farklı düşünüyor ama. | Open Subtitles | ثمة اثنين من المحامين في غرفة الرجال في الطابق الثالث لهما رأي مختلف. |
Frank gelip benden özür diledi ve birkaç dakika sonra Erkekler tuvaletinde barışma seksi yapmaya karar verdik. | Open Subtitles | فرانك بدأ بالأعتذار لي .. وبعد بضعة دقائق قررنا أن نفعل جنس مراضاة في غرفة الرجال |
Amici's. Erkekler tuvaletinde duyduğuma göre, herkes oraya gidiyormuş. | Open Subtitles | آميجيز''، سمعت في غرفة الرجال'' أنّ الجميع ذاهب إلى هناك. |
Restoranda Erkekler tuvaletinde bulduğum bir metro kartı için mi beni öldüresiye dövüyorsunuz? | Open Subtitles | تضربونني بحق الجحيم من أجل بطاقة قطار, والتي وجدتها في غرفة الرجال في المطعم. |
Erkekler tuvaletinde bir tane buldum fakat oda çok küçüktü, ve tadını hiç mi hiç beğenmedim. | Open Subtitles | وجدتُ واحدة في غرفة الرجال ولكنها صغيرة ولم يعجبني طعمها بالمرة |
Afedersiniz, doktor, erkekler tuvaleti nerede? | Open Subtitles | يقول الطبيب ، حيث هو غرفة الرجال ؟ |
Hey, erkekler tuvaleti nerede biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أين مراحيض الرجال ؟ " غرفة الرجال " |
Anlaşılan burası erkekler tuvaleti değilmiş. | Open Subtitles | لقد تبين لي انه هذه ليست غرفة الرجال |
Hademe, 237. kat erkekler tuvaletine. | Open Subtitles | ليذهب الحارس إلى غرفة الرجال في الطابق 237 |
Bana ikinci kattaki erkekler tuvaletine gitmemi ve soldan üçüncü bölmeye gitmemi söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأن أذهب إلى الطابق الثاني غرفة الرجال, الباب الثالث على اليسار |
Bu yüzden ben de onu lobideki erkekler tuvaletine götürdüm. Dışarıda bekliyordum. | Open Subtitles | ـ لذا أخذته إلى غرفة الرجال في اللوبي |
Erkekler tuvaletini b.k götürüyor. | Open Subtitles | غرفة الرجال كانت مقرفة |
Neredeyse üç saatimi onu erkekler tuvaletinden çıkarmaya ikna etmekle geçirmiştim. | Open Subtitles | قضيتُ الجزءَ الأفضل من ثلاثِ ساعات أحاول أن اتحدثَ إليهِ ليخرجَ من مقعدٍ في غرفة الرجال |
Bak, Tanrı erkekler tuvaletinden çıkıyor. | Open Subtitles | هاك شخص خارق يخرج من غرفة الرجال |
- erkekler tuvaletindeki "erkekler" kısmı bir hatırlatmadan ziyade bir kuraldır, çaylak. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أن الرجال في غرفة الرجال يكون قاعدة أكثر من كونه إقتراح،أيتها المبتدئة |
Gösteremem; erkekler tuvaletindeki engelli kabini çünkü kendisi. | Open Subtitles | لا أستطيع. فالمعاقين المماطلين في غرفة الرجال |