"غرفة الطعام" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemek odası
        
    • yemek odasına
        
    • yemek odasında
        
    • yemek odasını
        
    • yemek salonunda
        
    • yemek odasındaki
        
    • Yemek salonu
        
    • yemek odasından
        
    • Yemek odasının
        
    • yemek odamız
        
    • yemek salonuna
        
    • mutfağa
        
    • Kafeteryaya
        
    • Oturma odası
        
    • yemek masasında
        
    Eski yemek masası yokken yemek odası çok daha şık görünüyordu. Open Subtitles وبدون طاولة الطعام القديمة هناك أصبحت غرفة الطعام أنيقة نوعا ما
    Burası bizim oturma odamız, burası bebek odası, mutfak, yemek odası ve evin diğer kısımları. TED هذه غرفة المعيشه خاصتنا، غرفة الطفل، المطبخ، غرفة الطعام و باقي أنحاء المنزل.
    Üçüncüsü de, gece yarısından önce yemek odasına gitmen gerekiyor. Open Subtitles ولدي أسبابي لأوصل ذلك إلى غرفة الطعام قبل منتصف الليل.
    Ben de bahçede bulunduğum yerden yemek odasında ışık yanmadığını görebiliyordum. Open Subtitles من مكاني في الحديقة كنت أرى أن غرفة الطعام كانت مظلمة
    Belki, ama Bayan Clyde bağırmamış olsaydı, yemek odasını hiç terketmeyecektik. Open Subtitles ربما .. لكن إن لم تقم مس كلايد بالصراخ فإننا لم نكن لنترك غرفة الطعام أبدا
    Akşam yemeği, saat 8:00 de, özel yemek salonunda. Open Subtitles العشاء يقدم في تمام الساعة الثامنة في غرفة الطعام الخاصة
    Önce burayı toplayacağım, sonra yemek odasındaki kitapları toplayıp, buraya getireceğim ve tekrar sandığa koyacağım. Open Subtitles بعد أن أُنظف هذا، يبجب أن أُنظف غرفة الطعام من كل هذه الكتب. أُحضرهم هُنا, وأضعهم مجدداً فى التابوت,
    Yemek salonu leş gibi çocuklarla dolu olacak. Open Subtitles ستكون غرفة الطعام مليئة بالأطفال القذرين
    Burası yemek odası. Şimdi de yukarı çık evin diğer taraflarını gör. Open Subtitles ـ هذه غرفة الطعام انزل الدرج واكتشف بقية المنزل
    Bu Alman yemek odası olmalı. Open Subtitles يجب أن تكون هذه هي غرفة الطعام الألمانية.
    Pekala, önce Oturma odası. Burası da yemek odası. Open Subtitles حسنافي البداية غريفة المعيشة ثم غرفة الطعام
    Burası yemek odası, bilim salonu ve tiyatro. Open Subtitles هنا غرفة الطعام .. وقاعة الدراسة .. والمسرح
    Aile yemek odasına doğru geçiyor. Yemekler servis ediliyor. TED الأسرة في طريقها إلى غرفة الطعام ويتم تقديم العشاء.
    - yemek odasına gelmek ister misiniz? Open Subtitles لكن إذا لاتمانع بالقدوم إلى غرفة الطعام ؟
    Sonra, aşçı gongu çaldı ve yemek odasına geçtik. Open Subtitles ثمدقتالطاهيةللعشاء، و ذهبنا كلنا إلى غرفة الطعام
    Mutfakta rom kokteyli ve yemek odasında da Meksika salatası var. Open Subtitles هناك بعض شراب الروم في المطبخ وبعض السلطة في غرفة الطعام
    Eh, madem yerleştiniz yemek odasında yemek yiyelim derim. Open Subtitles الآن, وقد استقرينا جميعا, اقترح ان نتناول جميعنا العشاء فى غرفة الطعام
    ...bedava garajı, telefonu vardır ve yemek odasında transistor radyolara izin verilmemektedir. Open Subtitles جراج مجاناً ، هاتف و الراديو الترانزيستور غير مسموح به فى غرفة الطعام
    İlk katın problemli olduğuna inandırana kadar yemek odasını gözüne kestirmişti. Open Subtitles حاول أن يأخذ غرفة الطعام إلا أنني أقنعته أن الطابق الأول مشكلة
    Anahtarlarımı yemek salonunda bırakmış olmalıyım. Open Subtitles لابد أني تركت المفاتيح على طاولة غرفة الطعام.
    yemek odasındaki Profesör Plum'du, bir iple öldürmüş. Open Subtitles من قام بها هو البروفيسور بلام في غرفة الطعام وسلاح الجريمة هو الحبل
    Yemek salonu orada. Müzik odası orada. Mahzen orada. Open Subtitles غرفة الطعام من هنا وهناك معهد الموسيقى القبو من هنا
    yemek odasından bir şey alma. mutfağa git. Open Subtitles لا تأخذ شيئا من غرفة الطعام أذهب الى المطبخ
    Roger'ı Yemek odasının zeminine yığılmış buluyorum, güvenlik görevlim de dişlerini lavaboya tükürüyor. Open Subtitles وأنا أجد روجر على أرضية غرفة الطعام ورجل الأمن يبصق أسنانه في مغسلة
    Ve burada da ,yemek odamız var. Eğlence için mükemmeldir. Open Subtitles وهنا، عندنا غرفة الطعام إنّها مثالية للتسلية
    Bir gün, yemek salonuna girer. Masanın altında ne görsün. Open Subtitles و ذات يوم دخل غرفة الطعام فماذا وجد أسفل المنضده؟
    Tekrar buldum! Kafeteryaya gidiyor. Open Subtitles رأيتها، أنها في طريقها إلى غرفة الطعام
    Şu tuhaf, sizi tanıma çabalarım ve hakkında çok şey duyduğum yemek masasında geçen konuşmaları yok saymak istiyorum. Open Subtitles أردت أن أتخطى ذلك الإرتباك الكامل أن أعرف شخصيتكِ شيئًا فشيئًا وما حدث في غرفة الطعام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more