Odasında onunla bir münakaşa ettiğin aşikar iki gün sonra ise o öldü. | Open Subtitles | من الواضح انكى دخلتى فى مشادة معة فى غرفتة , وبعدها بيومين مات |
Odasında tam olarak ne yaptın, Elizabeth? | Open Subtitles | ما الذى كنتى تفعلينه فى غرفتة بالظبط , يا إليزابيث ؟ |
Jefferies bugün kazıya gelmedi. Odasında yoktu. Bara gelip bununla karşılaştılar. | Open Subtitles | شاك لم يخرج الى العمل و لم يكن في غرفتة فذهبنا الى البار و وجدنا |
Şu anda Odasında dinleniyor ve asla ve kat'a rahatsız edilmemeli. | Open Subtitles | انه يستريح في غرفتة ولايجب ابداً ازعاجه. |
Bu sabah Odasına gittiğimde, yatağı boştu. | Open Subtitles | كنت ذاهباً إلى غرفتة هذا الصباح ووجدت فراشة خالياً |
İçeri girersem ve o da Odasında ölüme yenik düşmüş arkadaşlarıyla cin içip 51 oynuyorsa, ya da bilmiyorum, detox yaptırıyorsa, benlerini aldırıyorsa... | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت إلي هناك وكان هو جالساً في غرفتة فحسب " مع أصدقائة المرهقين يلعبون " جين رامي " نوع من أنواع لعبة الورق " |
İçeri girersem ve o da Odasında ölüme yenik düşmüş arkadaşlarıyla cin içip 51 oynuyorsa, ya da bilmiyorum, detox yaptırıyorsa, benlerini aldırıyorsa... | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت إلي هناك وكان هو جالساً في غرفتة فحسب " مع أصدقائة المرهقين يلعبون " جين رامي " نوع من أنواع لعبة الورق " |
Frenler patlar, bomba onun soyunma Odasında patlar... | Open Subtitles | المكابح تتعطل و قنبلة تنفجر في غرفتة |
Odasında bir silah bulduklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت انهم وجدوا سلاح في غرفتة. ماذا ? |
Kaza türünden sonra bunu Odasında buldum. | Open Subtitles | وجدت فى غرفتة بعد حادثة من نوعا ما |
Telefonuna bakıyorsunuz, onun Odasında kalıyorsunuz... ama Bay Kaplan değilsiniz. | Open Subtitles | بالطبع لا , ترد على هاتفة .... وتعيش فى غرفتة بالفندق "ومازلت لا تكون السيد "كابلن ... |
ama Odasında değil. | Open Subtitles | لكنه ليس في غرفتة |
Shawn zamanının çoğunu Odasında, bilgisayarı başında geçirir. | Open Subtitles | (شون) يقضي معظم وقته في غرفتة يلعب على الكومبيوتر |
Genellikle özel Odasında. | Open Subtitles | فى غرفتة غالباً. |
Odasına kapandı ve cevap vermiyor. | Open Subtitles | لقد حبس نفسة فى غرفتة و لا يجيب على احد |
Bilmiyorum. Odasına dönmüş, oynuyor olabilir. | Open Subtitles | لا اعرف ولكنة مؤكد ذهب للعب فى غرفتة |
Birkaç gece önce Derek beni Odasına davet etti. | Open Subtitles | منذ ليلتين ديريك دعانى الى غرفتة |