"غرفتي في" - Translation from Arabic to Turkish

    • odama
        
    • odamı
        
    • odamdan
        
    • odam
        
    • odamın
        
    • odamda
        
    • 'daki oda
        
    Eğer benim odam böyle gözükseydi, annem beni üç gün odama hapsederdi. TED إذا كانت غرفتي في منزلي بهذا الشكل لكانت أمي حبستني ثلاثة أيام
    Bu geceki ziyafetten önce, onarlı gruplar halinde odama gelin. Open Subtitles قبل مأدبة الليلة تعالوا إلى غرفتي في مجموعات من 10
    Ve sanırım, en çok katkısı olan şey lisedeyken yatak odamı bu şekilde dekor etmiş olmam. TED وأطن أن أهم عامل أدى لذلك هو أنه هكذا زينت غرفتي في الثانوية العامة.
    Bulaştın hotel odamdan çalmaya karar verdiğinde, dolabımda saklandığında beni takip ettiğinde, benimle yattığında, yalan söylediğinde, paramı aldığın zaman bulaştın. Open Subtitles لقد تورطت عندما قررت سرقت غرفتي في الفندق و عندما إختبأتِ في خزانة الملابس و عندما تبعتني و عندما نمتي معي
    Hastane odamın kapısında büyük bir kavgaya tutuştuklarını duydum. Open Subtitles والداي مازال بإستطاعتي سماعهما و هما يتشاجران أمام باب غرفتي في المستشفى
    Otel odamda. Benim oteldeki... Bunun sen olmadığını mı söyleyeceksin bana? Open Subtitles غرفتي في الفندق، لم تكن غرفتي فعلاً، أتقولين هذه ليست أنتِ؟
    - Sonra otel odama geçtim tüm şekerlemeleri yedim, ve uykuya daldım. Open Subtitles ثم ذهبت إلى غرفتي في الفندق , أكلت كل الحلوى وسقطت نائما.
    İyi insanlara benziyor gibiydi bu sefer, ta ki kocası gece yarısı odama gelip bana dokunup da beni sıkıştırmaya başlayana kadar. Open Subtitles لقد كانوا يبدون كأشخاص صالحين في ذلك الوقت، حتى أتى الزوج إلى غرفتي في تلك الليلة. وبدأ بلمسي وتَحْسس جميع أنحاء جسمي.
    Benim anlamadığım sen geçmişinin her detayını bilmene rağmen mahkum olmuş bir suçluyu evime, yatak odama niye yerleştirdin? Open Subtitles ولكن أنا لا أفهم لِمَ أدخلت مجرم مُدان في بيتي، وفي غرفتي في حين كنت على معرفة بتفاصيل ماضيها
    odama geri dönerim ve garajı satarım. Open Subtitles سأعود إلى غرفتي في الكراج لأرتب أشيائي مرة أخرى
    Her an odama girip beni mahvedebilirlermiş gibi hissediyorum. Open Subtitles أحس انهم قد يقتحموا غرفتي في أي وقت ويذبحوني
    Burası benim üniversitedeki odama benziyor, tabi boyasız hali. Open Subtitles تشبة غرفتي في الجامعة ولكن من غير لون الزهري
    Biz evde yokken babam gelirse diye odamı temizliyordum da. Open Subtitles كنت أنظّف غرفتي في حالة. مجىء أبّى ونحن بالخارج
    Evimdeki odamı paylaşmaya. Open Subtitles ليشاركني غرفتي في المنزل ليس فقط في خيالي
    Sanırım bir iki gece daha otel odamı tutabilirim. Open Subtitles اظن انه يمكنني ان ابقي على غرفتي في النزل لليلة اخرى او ليلتين
    Bu üç yıl önce Pekin'deki odamdan. TED هذه الصورة من غرفتي في بكين قبل ثلاث سنوات.
    Sonraki günlerde odamdan nadiren çıktım. Open Subtitles . نادراً ما غادرت غرفتي في الأيام القليلة التالية
    Laptopum yurttaki odamdan çalınmış. Open Subtitles تم سرقة حاسوبي المحمول من غرفتي في المهجع
    Aslında, benim odam günde bir kere değil üç kere toplandı. TED في الواقع، غرفتي في هذا الفندق لم تكن ترتب مرة في اليوم، بل ثلاث مرات
    odam 85. katta. Camımdan Japonyayı görebiliyorum. Open Subtitles غرفتي في الدور الخامس والثمانون وبإمكاني رؤيت اليابان من نافذتي
    Otel odamın soruşturma için merkez olmasını istiyorum. Open Subtitles أتمنى أن تكون غرفتي في الفندق مركزًا للقيادة خلال فترة التحقيق
    Ve benim, doğal olarak, makalemi yazmam gerekiyordu. Ve her zaman, makaleyi yazmanız gereken gün büyük birşeyler olur. Dolayısıyla, 16. kattaki odamda bulunmaktaydım, TED بالطبع، كان يفترض بي أن أكتب مقالة، دوماً يجب أن تكتبها في يوم الحدث. كنت في غرفتي في الطابق السادس عشر،
    Ama Brown'daki oda arkadaşım harika olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن شريكة غرفتي في براون معجبة بالرياضة الكبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more