"غرق في" - Translation from Arabic to Turkish

• boğulmuş
• boğulmuştu
• boğulan vasat
• içinde boğuldu

İlk seferimde bir çocuk vardı, gölde boğulmuş.
عندما حدث لأول مرة, كان ثمّة فتى غرق في البحيرة.

Terk edilmiş. Mürettebatı korkunç bir fırtınada boğulmuş olmalı.
إنها مهجورة،،لابد وأن الطاقم قد غرق في عاصفة رهيبة

Dün ölmüş olması gerekiyordu. O taşıyıcının içinde boğulmuştu.
هو يفترض بأنّه مات أمس , غرق في تلك الحاوية.

Sen söyleyince hatırladım, büyük amcam alkol fıçısında boğulmuştu.
بما إنك ذكرت هذا, كان لدي عماً كبيراً غرق في حوض من الحكول

30 yıl önce Hudson Nehrinde boğulan vasat bir sihirbaz.
ساحر جيّد نسبيًّا غرق في نهر (هودسون) منذ 30 عامًا

Bay Grady Miller denen adam tavuk çorbasının içinde boğuldu.
نعم, حاله واحده السيد غريتن ميلير غرق في صحن شوربة دجاج..

Küvetinde boğulmuş. Çok şişmiş ve kabarmış.
غرق في ساونته، جثته منتفخة ومتورمة

Aslında, basitçe söylemek gerekirse; küvetinde boğulmuş.
حسناً، في أبسط الأمور غرق في حوض حمامه

Aslında, basitçe söylemek gerekirse; küvetinde boğulmuş.
حسنا، في ابسط الامور غرق في حوض حمامه.

Anladığıma göre, kardeşiniz küvette boğulmuş?
أنا أصدق أن أخيكِ قد غرق في حوض الحمام

Biri, Bahama'lardaki dalış gezisinde boğulmuş...
في هذا المشروع، أحدهما غرق في رحلة غطس

1989, çocuk, şampiyon yüzücü, Brighton'dan bir okul sporları turnuvası için gelmiş, havuzda boğulmuştu.
في 1989بطل سباحة صغير قدم من "برايجتون" من أجل مسابقة رياضة مدرسية غرق في البركة

O kusmukta boğulmuştu değil mi?
- لقد غرق في التقيُأ , صحيح ؟ !