boktan hayatın için birşeyler yapamaz mısın? | Open Subtitles | لا يمكنك نسخ أي شيء مع الحياة غزر الخاصة بك ؟ |
Burada şu boktan taş devri ülkenize sevgi ve barış getirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا في محاولة لإحلال السلام سخيف و الحب لديك غزر البلاد العصر الحجري. |
Bana öyle bakma. Bir çeşit boktan vampirmişim gibi | Open Subtitles | لا تنظر في وجهي مثل أنا نوع من مصاصي الدماء غزر. |
Neden bana böyle boktan bir şey söylüyorsun? | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف ما أنت تتحدث عنه. لماذا كنت أقول شيئا غزر جدا بالنسبة لي؟ |
Bu heralde iyi de bir şey, çünkü yapsaydın... ne kadar alçak, rezil... ve boktan bir anne olduğunu anlardın. | Open Subtitles | انها ربما شيء جيد، أيضا، 'سبب إذا فعلت ... كنت أدرك ما رديء ... ملعون، غزر الحمار الأم أنت. |
Filozofik düşünür olmanın ne kadar boktan bir fikir olduğunu oturup saatlerce düşünecek misin? | Open Subtitles | التأمل لساعات حول ما فكرة انها غزر |
İşte bu nedenle, boktan iş için yola çıktın. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنك توجه للعمل غزر. |
boktan dandik kameraların senin olsun. | Open Subtitles | الحمار غزر الكاميرا الوجه قليلا. |
Buradan çıkıp Rick'ten kapıları açmasını isteyeceğiz ve boktan kasabamızı kurtaracağız! | Open Subtitles | وسوف نخرج من هنا، سنقوم إقناع ريك لفتح بوابات ونحن سوف توفر مدينة غزر لدينا! |
Merhaba David, bugün boktan bir gün idi. | Open Subtitles | مرحبا، بابا. اليوم كان لي يوم غزر. |
çünkü senin boktan şakalarını bilmiyordu yani er yada geç senin o kadar komik olmadığını anladı o kadar harika değilsin eğer bu kadar zorlmazsan, oda senin aletinin tadının güzel olduğu hakkında rol yapmaz | Open Subtitles | لأنها لم يسمع كل ما تبذلونه من النكات غزر حتى الان. أنا يعني، في نهاية المطاف أنها لا بد أن معرفة أنك لا أن مضحك. أنت لا أن بارد. |
boktan birkaç ay geçirdik, Nicky. | Open Subtitles | لقد كان الزوجان غزر أشهر، نيكي. |
boktan işli çirkin heriflerle. | Open Subtitles | الرجال القبيحة وظائف غزر. |
Çok boktan bir durumdayım. | Open Subtitles | أنا في موقف غزر جدا. |
"Bu boktan bir ay olacak". | Open Subtitles | هذا سيكون شهر غزر |
Bu, rehinelerle ilgili bir mesele, senin siktiri boktan röportajınla, değil. | Open Subtitles | ولكن عن الرهائن لا للمقابلة غزر ، |
Ve çok boktan, boktan bir histir. | Open Subtitles | وانها غزر، والشعور غزر. |
- Senin boktan bir işin var. | Open Subtitles | - لديك وظيفة غزر. |
4x4 araçlar çok boktan. | Open Subtitles | السائقين 4X4 هي غزر. |
"Bu boktan bir ay olacak" mı dedi cidden? | Open Subtitles | هل قال " هذا سيكون شهر غزر "؟ |
Bu hafta sonu dandik Bristol yerine Avustralya'ya gitmek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت ذهبت إلى أستراليا في نهاية هذا الاسبوع بدلا من غزر بريستول. |