"غصن" - Translation from Arabic to Turkish

    • dal
        
    • dalı
        
    • dalına
        
    • dalını
        
    • yoncayı
        
    • barış
        
    • dalında
        
    • dala
        
    • daldan
        
    • ağacı
        
    • kütük
        
    Onu yukarı çekmek için yapılacak herhangi bir girişim ayağının bir dal gibi kırılmasına neden olabilir. Open Subtitles لذا أية محاولة لجذبه قد تسحقه مثل غصن الشجرة.
    "Hayır, yanılmışım. İki tarafta da dal varmış." dedi. Open Subtitles لا , انا كنت مخطئا لقد كان هناك غصن بالجهتين
    barış için bir zeytin dalı uzattığına inanmak bana zor geldi. Open Subtitles أجد صعوبة فى تصديق أنك قد جئت حاملة غصن الزيتون للسلام
    Ama ağacın dalı kırılınca beşik yere düşer ve burada yere düşmüş. Open Subtitles حسناً, عندما ينكسر غصن الشجرة يسقط المهد وهذا المهد قد سقط هنا
    Her taşa dokunabilseydim ağaçların her dalına ulaşabilseydim kalkıp benimle gelirlerdi. Open Subtitles لو أستطعت أن ألمس كل حجر أن أرتاح فوق كل غصن لقامت و أتبعتني
    Ağaç dalını nereden aldığımı ve yolun aşağısında onu nereye sürüklediğimi gösterdim. Open Subtitles أطلعتهم أين إلتقطت غصن شجرة وعلى امتداد الطريق والمكان الذي سحبتها إليه
    Şimdi o yoncayı senden alacağım ve üstündeki minik insanları midemde sindireceğim. Open Subtitles ... و الآن , حان الوقت كي أقوم أنا بأخذ غصن الهندباء و سحق جميع الأناس الصغار الذين يعيشون عليها بينما أستمتع بالغناء
    Sadece babamın kaslı elinin,benim kırılacak dal gibi olan elimi tuttuğu bir resim var,o kadar. Open Subtitles هناك صورة لي أنا وأبي إنها تلك الصورة تلك التي تبدو يده الكبيرة والسمينة تمسك بيدي مثل غصن هش وصغير
    Bir ağaç gövdesi, bir dal, küçük kürklü bir yaratık bırakmadan. Open Subtitles لا تتركوا ، لا جذع شجرة، و لا غصن و لا مخلوق بفروة.
    Muhtemelen bir parkın bankında her şeyin harika olduğunu düşünerek sızdığın bir sırada, küçük bir dal parçası nefes boruna kaçmış. Open Subtitles لقد استنشقت غصن صغير ربما عندما عرفت مدى إستحقاقك للتعاطي عندما كان مغمياً عليك
    Sanırım bir ağaç, bir dal falan tutup dünyada kalmaya çalışırdım. Open Subtitles أعتقد أنني سأمسك بشجرة أو غصن أو ما شابه لكي أبقى متصلة بالأرض
    Yine de bir gözümüz menfur planlar içinde olabilecek dal parçalarında olsun. Open Subtitles دعينا نبقى يقضين لاي غصن لديه مخططات مشبوهه
    Belki zeytin dalı da uzatabilir. Open Subtitles لو قدم لك غصن الزيتون فليكناليوميومسلام.
    Ancak yakılabilecek kuru bir ceviz dalı kadar kötü. Open Subtitles ملعون مثل غصن الهيكري العارية القديمة لا يصلح إلا للحرق.
    Eğer acelen varsa, sarkıtmak için bir ip veya ağaç dalı, veya herhangi başka bir şey bulabilirsin. Open Subtitles اذا كنت مستعجلا بهذا الشكل يمكنك أن تدلى حبلا أو غصن شجره أو أبحث عن شئ نافع تفعله
    Yoksa zeytin dalı, güvensizliğin ağaçkakanlarınca delik deşik mi edilecekti? Open Subtitles أم هل سيمزق نقارو الخشب الهدامون غصن السلام؟
    Bir sivrisinek, bir dinozoru ısırdıktan sonra... bir ağaç dalına konup, ağacın özsuyunda yapışıp kalmış olabilir. Open Subtitles كان البعوض يحط على غصن شجرة ويعلق فى نسغها
    Ağaç dalını nereden aldığımı ve yolun aşağısında nerede kadının başına ağaç dalıyla vurduğumu ve onu nereye sürüklediğimi gösterdim. Open Subtitles أطلعتهم أين إلتقطت غصن شجرة و على امتداد الطريق ضربتها على رأسها بغصن الشجرة و المكان الذي سحبتها إليه
    Bu sayede bütün sesler yoncayı yardı. Open Subtitles و كل ضجة آل " هـو " انفجرت خارج غصن الهندباء
    Soğukkanlı bir katildi ben de onu evden alıp bir ağacın dalında astırmalıydım. Open Subtitles كانت قاتله بدم بارد لذا اخذتها من المنزل وعلقتها على غصن شجره
    Tüm ihtiyaçlarının karşılandığı ağaç tepelerinden oluşan bitki örtüsünde daldan dala atlamaya dirençli baş ve ayak parmakları geliştirdiler. Open Subtitles في غصون الأشجار. طوروا أصابع الإبهام و القدم للتأرجح من غصن إلى غصن
    Daldaki çocuk, ağacı o kadar çok seviyor ki ağacı yiyor. TED الولد فوق غصن الشجرة. و لأنه يحب الشجر فكان يأكله ،
    30 kattan kütük gibi düşmek. Lanet! Open Subtitles أجل، غصن بارتفاع 30 طابقا، تبا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more