Doğru mu anlamışım, önce kaldığım için bana kızdın. | Open Subtitles | إذاً, في بادئ الأمر, غضبتِ علي لأنني بقيت. |
Ben dünyadaki en güzel kız olduğunu söyledim sen de çok kızdın ve çekil git başımdan dedin. | Open Subtitles | قلت أنك أجمل فتاة بالعالم "ثم غضبتِ وقلتِ : "انحني لي |
Yani, anlayacağın, bir soygunun kurbanı olarak bana kızdın. | Open Subtitles | لذا أساسا، غضبتِ علي لكوني ضحية سرقة |
Raporunu dikkate almadılar ve sinirlendin. | Open Subtitles | البيت الأبيض تجاهل تقريرك وأنتِ غضبتِ من ذلك |
Ve sen de sinirlendin ve: "Ne? Bu kadar komik olan ne? | Open Subtitles | لدرجة أنكِ غضبتِ, وقلتي, "ماذا؟ |
Belki seni seks için kullandı diye Chili'ye kızdın. | Open Subtitles | إسمعي، ربّما غضبتِ من (تشيلي) لأنّه إستغلكِ لتقيمي علاقة معه لذا... |
kızdın mı? | Open Subtitles | ؟ غضبتِ هل |