Görüyorsun... öfkelerini yönlendirmeyi bilenler, sadece daha da fazla odaklanıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الذين تعلموا التحكم في غضبهم.. يصبحون أكثر وأكثر تركيزاً |
Isırılan kurt adamlar öfkelerini bastırmakta daha fazla güçlük çekerler. | Open Subtitles | المذئوبين الذين تم عضّهم يُعانون أكثر من أجل كبت غضبهم |
Ve öfkelerini bastırmak için onları satın alacak yeterince de insan. | Open Subtitles | وعدد كاف من الناس شرائها، لاسترضاء غضبهم. |
Onlar öfke ile nasıl başa çıkılacağı konusunda tavsiye soran tutun. | Open Subtitles | هم يسألونني باستمرار عن نصيحة تساعدهم بالتعامل مع غضبهم |
Bu halk hâlâ hükümsüz öfkeleri direkt olarak üniformalarımıza. | Open Subtitles | هذا الشعب ما زال بدون مجرم متهم إنهم يوجهون غضبهم الى منصبنا الرسمي |
Benim görevim, Walkerlar'ın öfkesini temsil etmek... kederlerini değil. | Open Subtitles | ينبغي أن أوضح ذلك فمهمتي أن أمثِّلهم فقط في غضبهم وليس في حزنهم |
Buraya girdiklerinde dışarıda olduklarından çok daha az öfkeli oluyorlar. | Open Subtitles | هنالك الكثير ممن قَل غضبهم عندما أتوا إلى هنا |
Asıl tehdit bu insanlara öfkelerinden kurtulmaya yardım edeceğini söyleyip ama çok paraya mal olacak demen. | Open Subtitles | تخبر هؤلاء الناس أنك ستساعدهم للتخلص من غضبهم لكنّه سيكلّفهم الكثير من المال |
Yerinde oturmayan bir Savaş Tanrısı'yla, barışçıl insanlar öfkelerini kontrol edecek öz disiplinlerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | بدون إله الحرب.. يفقد الناس المسالمون ضبط النفس ولا يستطيعون التحكم في غضبهم |
Bu yanlış. - En azından insanlar tekrar öfkelerini kontrol edebiliyorlar. | Open Subtitles | على الأقل الناس يستطيعون التحكم في غضبهم من جديد |
Göstericiler, ortalıkta Komünist idareyi hatırlatan ne varsa öfkelerini ona kustular. | Open Subtitles | نفّس المتظاهرون عن غضبهم بأيّ تذكارات مادة للحكم الشيوعي |
Ama onlar bütün bu öfkelerini senden çıkarmak üzereler! | Open Subtitles | لكن غضبهم صامتاً، معبئاً لكن سيصبونه عليك |
Eğer öfkelerini ortaya çıkarabilirse, iyileşeceklerini düşünüyormuş. | Open Subtitles | إعتقد أنه إذا إستطاع , أن يجعل المرضى ينفصوا عن غضبهم إذاً سيتخلصون منه |
Rakibinizi savaşa, öfkelerini kullanarak çekmeye çalışın. Bu şekilde kolayca hayal kırıklığına uğrarlar. | Open Subtitles | حاول جرّ عدوّك للمعركة استغل غضبهم بتلك الطريقة هم سيحبطوا بسهولة |
Ama öfke içindeki tanrılar çeliğin sırrını almayı unutup onu savaş meydanında bıraktılar. | Open Subtitles | ...وفي غضبهم, الرب نسى سر الفولاذ ...وتركوه فى ارض المعركه |
öfke sayesinde bir araya geldiler. | Open Subtitles | على الأرجح هم مجتمعين حول غضبهم |
ve öfke ile gelecekler. | Open Subtitles | وسيعودوا مع غضبهم |
Yahut Jane Doe'muz olduğunu biliyorlar, bu yüzden de öfkeleri çoktan kontrolden çıkmış. | Open Subtitles | او يعرفوا ان مجهولة الهوية بحوزتنا و الان غضبهم خرج عن السيطرة |
öfkeleri acıları ile büyüdü ve bu protesto sembolü, her yerde karşımıza çıktı. | Open Subtitles | غضبهم ازداد مع عذابهم وهذا رمز الاحتجاج تاذي اظهر في كل مكان |
İyi ama bugünlerde öfkesini kontrol edebilen insan sayısı bir elin parmağını geçmez. | Open Subtitles | بذلك فقط، في الوقت الحاضر، لا يوجد واحد فقط أو اثنين من الناس الذين لا يستطيعون السيطرة على غضبهم |
Orada oturuyor ve yabancı insanların nasıl terk edildiklerini ya da nasıl tacize uğradıklarını ve ailelerine ne kadar öfkeli olduklarını anlatmalarını dinliyorum. | Open Subtitles | أجلس هناك وأستمع إلى غرباء يتحدثون عن أنهم هجروا أو تم التحرش بهم ومدى غضبهم على عائلاتهم |
Davranışlarımdan dolayı bana olan öfkelerinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | تقصدين غضبهم: إتجاهي لآخر أفعالي حتى لو وجدتيهم ماذا ستقولين؟ |
Ancak dışarıda borçlu olduğunuz insanların öfkelerinin kontrolden çıkması an meselesi. | Open Subtitles | لمدة على الأقل، لكن بالنسبة للذين لهم مال بالخارج إنها فقط مسألة وقت قبل أن يكون غضبهم يمكن التحكم به |
Onları götlerini kurtardıktan sonra bize nasıl bu kadar kızdıklarını anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم سبب غضبهم عليه بعدما أنقذنا مؤخراتهم |