Derin denizlere dalış yaptım. Yamaç paraşütü yaptım. | Open Subtitles | لقد غطست في أعماق البحار و قفزت من المنحدرات. |
Simülatörde 300'den fazla dalış yaptım efendim. Bunların 75'i zorlu dalışlardı. | Open Subtitles | انا غطست فى الجهاز المحاكى كانوا الافضل |
Bu bana Federal Rezerv Başkanı Paul Volcker'ı eğlendirmek için nemli bir süngere dalış yaptığım zamanı hatırlattı. | Open Subtitles | هذا يذكرني عندما غطست إلى داخل اسفنجة رطبة (من أجل تسلية رئيس مجلس الإحتياط الفدرالي (بول فولكر |
Hepimiz buzun üzerine indik, ve ben sonra yüzüş kıyafetimi giydim ve suya daldım. | TED | و نزلنا على الجليد، و من ثم ارتديت سترة السباحة الخاصة بي، و غطست في البحر. |
Adanın altındaki herye daldım. | Open Subtitles | لقد غطست و سبحت اسفل الجزيرة كلها |
Zaul maya, iki göz, kaplumbağa vb. yer altı mağaralarına daldım. | Open Subtitles | غطست في المايا دو اوهوس, تيردوجا |
Üzgünüm, bu sefer ki metal horn operasyonundaki uçak gibi çakıldı. | Open Subtitles | آسف, هذه غطست كطائرة انتحارية في مهمة القرن المعدني |
"Üzgünüm, bu sefer ki metal horn operasyonundaki uçak gibi çakıldı." | Open Subtitles | آسف, هذه غطست كطائرة انتحارية" في مهمة القرن المعدني" |
Sen gördün ama ben daldım onun için. | Open Subtitles | أنت رأيتها .. لكنني غطست لها. |