Bu bana pek de uykudan kalkan birisi gibi gelmedi. | Open Subtitles | هذا لا يبدو مثل رجل قد استيقظ لتوه من غفوته |
Ufaklığı uykudan uyandırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | حسناَ لدينا فتى صغير مستيقظ من غفوته |
Görünüşe göre birisi mücevher çalmak için kedi uykusundan olmuş. | Open Subtitles | يبدو وكأن شخصاً ما ترك غفوته لسرقة بعض المجوهرات |
Hayır, Chester uykusundan uyanınca kemiğini istiyor. | Open Subtitles | كلا، حين يستيقظ من غفوته يريد عظمته |
Sonra, Covenant'ın gelişiyle birlikte karanlık ve çok eski bir tehdit uykusundan uyandı. | Open Subtitles | بعد ذلك، كما لو إستيقظ بوصول من "العهد". تهديد قديم أكثر شراً قد برز من غفوته. |
Bebek küçük uykusundan uyanmış. | Open Subtitles | الطفل قد فاق من غفوته الصغيرة |
Ben, uykusundan uyanır uyanmaz, kartı imzalaması için gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل (بين) ليوقّع على البطاقة بمجرد استيقاظه من غفوته. |