"غليتش" - Translation from Arabic to Turkish

    • Glitch
        
    Brian, ben ve Glitch arasında kavga olduğunu duymuş ama kavga etmedik. Open Subtitles سمع (برايان) أنّي و(غليتش) كان بيننا شجار، لكن لمْ يكن لدينا ذلك.
    Hep Glitch'in sonunu böyle hayal ederdim. Open Subtitles أمر مُتوقع إنتهاء المطاف بـ(غليتش) على هذه المنضدة.
    Polisler Glitch'in kafaları kopardığı mezarlığı bulmuş. Open Subtitles وجدت الشرطة المقبرة التي قطع منها (غليتش) الرؤوس.
    Çete lideri, senden Glitch'i şutlamanı mı istedi? Niçin? Open Subtitles زعيم عصابة المنطقة الغربيّة جعلك تستثني (غليتش
    Finn'in Glitch'i öldürmemesinin tek nedeni babasıydı çünkü biliyordu ki oğluna birşey olursa Brian onun peşine düşecekti. Open Subtitles السبب الوحيد لعدم قتل (فين) لـ(غليتش) كان (برايان)، لأنّه كان يعرف أنّه مجنون بما يكفي للسعي خلفه لو حدث شيء لابنه.
    Glitch'in elinde niye bir çanta kafa vardı? Bilmiyorum. Open Subtitles -لمَ كان لدى (غليتش) حقيبة مليئة بالرؤوس؟
    Glitch kafaları keserek aralarına dönmeyi mi düşünüyormuş? Open Subtitles كيف يُمكن لـ(غليتش) الإعتقاد أنّ قطع رؤوس جثث سيُعيده بوئام مع العصابة؟
    Bence Glitch birkaç düşman kellesi getirerek kendisine puan kazandıracağını düşünmüştür. Open Subtitles أراهن أنّ (غليتش) ظنّ أنّ بإمكانه استعادة مكانته عن طريق قطع رؤوس أعداء المنطقة الغربيّة.
    Evet, bu söylediğin çok saçma ve Glitch'in zekasını da aşar. Open Subtitles أجل، هذا أغبى شيء قلته حتى الآن، وغبيّ بما يكفي لرؤية الذكاء في (غليتش).
    Jamaikalıların, Glitch'i avladığı konusunda haklıydın. Open Subtitles حسناً، لقد كنت مُحقاً حول مُحاولة الجامايكيين القضاء على (غليتش).
    - Tamam tamam yani Meksikalılar Glitch'i vurdu ve ateş açanlar onlar. Open Subtitles إذن المكسيكيين تعقبوا (غليتش)، وأردوه قتيلاً.
    O da etrafta oturarak bunu gerçekleştirmenin yolunu ararken Glitch'in boşboğazlık yaptığını duyar. Open Subtitles إذن هو يجلس بالجوار ويُحاول التفكير بوسيلة لتحقيق ذلك، ويسمع (غليتش) يُثرثر.
    Glitch'i kullanarak savaş başlatacaksın ve böylece New York uyuşturucu piyasasına gireceksin. Open Subtitles إستخدام (غليتش) لإثارة حرب العصابات حتى تتمكّن من نقل مُخدراتك لـ(نيويورك).
    Glitch'i, Jamaikalıların mezarını kazıp kafalarını koparmaya ikna etti ve böylece kendini arkadaşlarına kanıtlayabilecekti. Open Subtitles لقد أقنع (غليتش) أنّه لو نبش جثّتين للجامايكيين وقطع رؤوسهم، فإنّ ذلك سيُعيده في وئام مع رفاقه.
    Ve Glitch birşeyler hissetmiş olacak ki biz ateş açmadan önce kaçmaya başladı. Open Subtitles لابدّ أنّ (غليتش) أحسّ بذلك أو ما شابه، لأنّه لاذ بالفرار حالما بدأنا في إطلاق النار.
    Trafik kamerasından alınmış Vales'in arabası, Glitch'in öldürüldüğü yerden, mezarlıktan 10 blok ötede köprüden çıkarken. Open Subtitles لقطة لسيّارة (فاليز) من كاميرا مرور على بُعد عشر جادّات من المقبرة، تتجه بعيداً عن المعبر الفوقي حيث قتل (غليتش).
    Ama şöyle bir durum var, Glitch'in 2 metre boyunda bariyeri aşması gerekiyordu. Open Subtitles لكن للوصول إلى ذلك، فإنّ على (غليتش) تسلّق سياج طوله ستة أقدام.
    Olay Yeri İnceleme raporuna göre... - Glitch burda bir yerde vuruldu. - Ha ha. Open Subtitles وفقاً لتقرير وحدة الجرائم، قتل (غليتش) في مكان ما بالقرب من هنا.
    Senin dediğine göre Vales'in planı Glitch'i ve Jamaikalı kafaları kullanarak savaş başlatmak mı? Evet. Open Subtitles إذن أنت تعتقد أنّ خطة (فاليز) كانت استخدام (غليتش) ورؤوس الجامايكيين لبدء حرب عصابات؟
    Diyelim ki ben Vales'im ve Glitch'i vurdum savaşı başlatmak için. Open Subtitles دعنا نقل أنّي (فاليز)، وأنا أردي (غليتش) لبدء تلك الحرب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more