Üzgünüm. Yani senin senin iç dünyan çok Zengin. | Open Subtitles | إنّي آسف، أعني، لديك حياة روحيّة غنيّة جدّاً |
Birlikte Zengin dolu dolu bir hayatımız var. | Open Subtitles | لديناحياة.. غنيّة ومليئة بالحياة سوية .. |
Bu tür eski kasabaların epey Zengin tarihleri vardır. | Open Subtitles | فهذه البلدة القديمة ، غنيّة بالأحداثالتاريخية. |
Ve besince Zengin birkaç ot türü bir hayvanla arasında bir ilişki geliştirdi ve ikisi birlikte dünyayı değiştirdiler. | Open Subtitles | وقليل من الأعشاب ، غنيّة بالمواد الغذائية المناسبة قد طوّرت علاقة مع أحد الحيوانات ومع بعضهما ، قاما بتغيير العالم |
Varlıklı, güçlü, başarılı kültürler, anlayış ve teknikte çok büyük gelişmeler üretecektir; tıpkı bir dizi başarılı, güçlü, Zengin ve kendine güvenen İslami rejimler altında Bağdat ta, İslamda bulduğumuz gibi. | Open Subtitles | ثقافات غنيّة وقويّة وناجحة أنتجت تقدّمات هائلة |
Zengin bir kadının kendisini isteyip istemediğine karar vermesi için bekleyen bir adama ne denir? | Open Subtitles | ينتظر امرأة غنيّة أن تقرر سواءاً أتريده أم لا؟ |
Bir grup Zengin ve güçlü adamın, iyi ve namuslu bir polisi neden öldürmeye çalıştığını anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | سأحاول معرفة لماذا مجموعة غنيّة جداً وقوية جداً من الرجال |
Değerli metaller ile Zengin dev kayalar buzlu küçük dünyalar, yeryüzünden daha fazla tatlı suya sahiptirler. | Open Subtitles | صخورٌ عملاقة غنيّة بالمعادن القيّمة عوالم مصغّرة جليدية بمياهٍ عذبة أكثر من الأرض |
Çünkü, Zengin bir Amerikalı varis gibi görünmeliyiz, | Open Subtitles | لأنني إذا كنتُ سأظهر كوريثة ..عائلات أمريكية غنيّة |
Size arkadaşlarınız, işten bahsediyorlar, iş için sizi öneriyorlar ve böylece Zengin ve çeşitli sosyal ağlar size iş bulmanızda yardımcı oluyor. | TED | إذن الأصدقاء هم من يخبرونك عن العمل، الأصدقاء هم من يقدّمونك إلى عمل ما، وهي عبارة عن شبكة إجتماعيّة غنيّة ومتنوّعة تُساعدك على إيجاد عمل. |
Organik malzemeler doğada öldüğünde, mikrop ve bakteriler onları, besin açısından Zengin toprağa dönüştürüp, yaşam döngüsünü tamamlar. | TED | عندما تموت المادة العضوية في الطبيعة، تقوم البكتيريا والميكروبات بتبسيطها إلى تربة غنيّة بالمغذيات، مكملة بذلك دورة الحياة. |
Birçok karakterinde, kendi koşullarındaki ögeler bulunabilir; esprili, pragmatik kişiliğe sahip genelde zeki kadınlar ve Zengin içsel yaşamlar. | TED | يمكن العثور على عناصر من ظروفها في العديد من شخصياتها؛ فهنّ غالبًا ما يكنَّ نساء ذكيات بشخصيات فكاهيّة واقعيّة، وحياة داخليّة غنيّة. |
Bakın... ne düşündüğünüzü biliyorum... "Zavallı Zengin kız. Mutsuzluğu ne bilir ki?" | Open Subtitles | انظر، أعلم فيما تفكّر: "إنّها شابّة غنيّة مسكينة، ماذا عساها تعلم عن المعاناة؟" |
- Güzel, popüler ve Zengin. | Open Subtitles | إنها جميلة إنها ذات شعبية إنها غنيّة |
Yükseldi Zengin, damıtılmış mis kokular gibi. | Open Subtitles | وردة غنيّة بقطرات الندى، ومعطّرة، |
Zengin bir ailenin yanına sinerek büyüdün. | Open Subtitles | لقد ترعرعت متسللاً بجانب عائلة غنيّة. |
Mineralleri çok Zengin bir ülke. | Open Subtitles | إنّها أرض غنيّة جدّاً بالمعادن |
Şehir daha Zengin olup, kendilerine 1000 dolarlık çek verdiğimde mutlu olacakları kesin. | Open Subtitles | حسناً، سيُسرّون عندما يكتشفون أنّ ذلك سيجعل المدينة غنيّة -و سيمنح كلّ مواطن شيكاً بألف دولار |
Kötü aşk hayatım beni oldukça Zengin bir kız yaptı. | Open Subtitles | حياتي العاطفية المتأزمة ...هي من أضحتني فتاتاً غنيّة |
Sağlamcı ve ölü mi? Yoksa risk alan ve muhtemelen Zengin olacak bir şirket mi? | Open Subtitles | مريحة وميّتة, أو مخاطرة وربما غنيّة |