| Mary Gordon adında bir kadın var, Roots of Emphaty diye bir organizasyonu yönetiyor. | TED | هناك امرأة تدعى ماري غوردن والتي تدير مكاناً ما يدعى: جذور التعاطف. |
| Gordon Brown: Bence bu mesele, küresel vatandışlıkla ve başkalarına karşı sorumluluklarımızın farkına varmakla ilgili. | TED | غوردن براون : اعتقد ان هذا بالفعل يتعلق بالمواطنة العالمية. و يتعلق بإدراكنا لمسؤلياتنا تجاه الاخرين. |
| Ajan Cooper, Gordon Cole diye biri telefonunu beklediğinizi söylüyor. | Open Subtitles | عميل "كوبر"، رجل بإسم "غوردن كول" يقول إنك تنتظر مكالمته |
| Ajan Cooper, Gordon Cole diye biri telefonunu beklediğinizi söylüyor. | Open Subtitles | عميل "كوبر"، رجل بإسم "غوردن كول" يقول إنك تنتظر مكالمته |
| Karınla olmak için daha zaman gelmedi, Gordon. | Open Subtitles | إنه ليس الوقت الذي ستكون فيه مع زوجتك، غوردن |
| - Gordon, hayatımı kurtardın. - Evet, hem de nasıl. | Open Subtitles | غوردن أنت منقذي نعم ، النكهات الخمس كلها |
| Waxey Gordon ve Nucky Thompson ile beraber Ritz'den çıkıyordu. | Open Subtitles | كان خارجا من فندق "الريتز" بصحبة "واكسي غوردن" و"ناكي طومسن". |
| Başka bir isimle Pennsauken'da yaşıyor. Mitchell Gordon. | Open Subtitles | انه يعيش في بينساكن تحت اسم مختلف ميتشل غوردن |
| Dr. Gordon ile konuştum. Üzüm suyu deneyin dedi. | Open Subtitles | استشرت د.غوردن أخبرني بأن أجرب ماء النبيذ |
| Gordon, Foxman ve Mendelovich'in hukuk şirketi. | Open Subtitles | شركة غوردن,فوكسمان,و ميندلوفيتش للمحاماة |
| Hey Gordon, dışarı çıkıp biraz hava alalım mı ne dersin? | Open Subtitles | غوردن, لم لا نذهب للخارج لنستنشق بعض الهواء |
| Gordon'a pilotken bulutların arkasına gidip gitmediğini sormuştum. | Open Subtitles | سألت غوردن إن كان قد ذهب إلى ما وراء السحب حينما كان طيّارًا |
| Gordon, öncelikle internete bakıp kendi kendine tanı koyma. Konuşmaktan memnun olurum ama... | Open Subtitles | غوردن ' أولا , لا تبحث .في الانترنت و تشخص نفسك |
| Üzgünüm Gordon ama bunu yapmamamız gerekir. | Open Subtitles | . أنا أسفه, غوردن , لكن ليس من المفترض بنا عمل ذلك. |
| Gordon diğer çocuklardan daha ileri seviyede daire çiziyor." | Open Subtitles | يرسم غوردن الدوائر بمستوى متقدم أكثر من الأطفال الآخرين |
| Bir gün, Gordon Parks'ın "A Choice of Weapons" kitabına rastladım, ki bu onun otobiyografisiydi. | TED | ووجدت بالصدفة كتاب غوردن باركس "اختيار الأسلحة" والذي كان سيرته الذاتية، |
| - FBI Bölge Amiri, Gordon Cole. | Open Subtitles | -مكتب المباحث الفيدرالي . مدير المكتب الاقليمي، "غوردن كول". |
| Pittsburgh'da yaralanmıştım Gordon... ama bunun dışında olaylar arasında hiçbir benzerlik yok. | Open Subtitles | تعرّضت لاصابة في "بيتسبيرغ" يا "غوردن"، ولكن فيما عدا ذلك فلا وجه للتشابه بين القضيتين. |
| Gordon sanırım Bend, Oregon'a gidiyorsun. | Open Subtitles | --غوردن"، أعلم أنك "غوردن"، أعلم أنك متوجه إلى "بيند" بـ"أوريغون". |
| Astsubay Jordan'ın eski koğuş arkadaşıyla bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | (لقد حددت مقابلة مع زميلة الضابطه (غوردن |
| GB: Elbette ulusal kimlik önemini koruyor. | TED | غوردن: حسناً، بالطبع تظل الهوية الوطنية مهمة. |
| Çocuklar hafta sonu Gordan'da. | Open Subtitles | الأطفال سيكونون مع (غوردن) هذا الأسبوع. |