Gustavo'nun öldüğünü, ve senin orayı kontrol etmeye gideceğini söyle. | Open Subtitles | أعلميهم بموت غوستافو وأنك قادمة بعد ساعات العمل لتتفقدي الوحدة |
Gustavo, bunu telefonda konuşmuştuk. Sana, O dosya için 8.000$ vereceğim. | Open Subtitles | غوستافو, تكلمنا عن هذا على الهاتف سأعطيك 8 آلاف دولار مقابل ملف |
Gustavo ile olan anlaşmam, 10.000 idi, 8.000 değil. | Open Subtitles | الإتفاق الذي عقدته مع غوستافو كان على مبلغ 10 آلاف دولار وليس 8 آلاف |
Görünüşe göre, asıl Gustavo bir barda ölü bulunmuş. | Open Subtitles | يبدو أن غوستافو الحقيقي قد وُجِدَ ميتا في حانة |
Birkaç gün önce şehre gelmiş, Gustavo diye biri hakkında bilgi gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا, أريد معرفة ما يتعلق برجل جاء هنا قبل أيام وأطلق على نفسه إسم غوستافو |
Sanırım Gustavo'nun eşyalarını sakladığı depoyu buldum. | Open Subtitles | أظنني عثرت على مبنى التخزين حيث كان غوستافو يحفظ أشياءه |
Doğru, Gustavo. Gustavo haklı. | Open Subtitles | هذا صحيح , غوستافو غوستافو على صواب |
Gustavo, gitmemiz gerek. Ülke dışına çıkalım. | Open Subtitles | غوستافو , علينا أنْ نخرج من هذا البلاد |
Gustavo gülerek "Bulutların üstündeydik teyze" derdi. | Open Subtitles | "أعلى من الغيوم , عمتي " غوستافو يقولها ضاحكاً |
Gustavo'yu öldüren adam Medellin'e geri dönmüş. | Open Subtitles | عاد الرجل الذي قتل غوستافو إلى ميدلين |
Onun sadece bu olduğunu sanıyorsan Gustavo Fring'i hiç tanımıyorsun demektir. | Open Subtitles | إن كان هذا كل ما تظنه، فأنّك لا تعرف (غوستافو فرينغ). |
Sana bir tavsiye vereyim mi Gustavo, dünyayı değiştirmeyi istemeye başlamalısın. | Open Subtitles | أتريد نصيحتي (غوستافو)؟ عليك أن تحاول تغيير العالم |
Sana tavuklarını nasıl kızartacağını söylemiyorum, Gustavo. | Open Subtitles | (لا أخبركَ كيف تقليّ دجاجتكَ يا (غوستافو |
Ama Gustavo Fring'in herhangi bir zaman diliminde Şili'de bulunduğuna dair hiçbir kayıt yok. | Open Subtitles | تحصلت على فيزا دخول للولايات المتحدّة. لكن لا توجد سجلات لـ(غوستافو فرينق) تثبت تواجدك في تشيلي مسبقاً |
- Gustavo Fring'in Gale Boetticher'ı öldürdüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنّ بأن (غوستافو فرين) قتل (غايل باتيكير)؟ |
- Gustavo çok alçakgönüllüdür. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} (غوستافو) متواضع للغاية. {\pos(192,230)} |
Don Eladio, Gustavo'nun kötü bir niyeti yoktu. | Open Subtitles | دون (إيلاديو)، لم يقصد (غوستافو) الإهانة. {\pos(192,230)} |
Eğitim masraflarımı Gustavo karşıladı. | Open Subtitles | (غوستافو) دفع تكاليف دراستي. {\pos(192,230)} |
Don Eladio, Gustavo'nun kötü bir niyeti yoktu. | Open Subtitles | دون (إيلاديو)، (غوستافو) لم يقصد الإهانة. |
Gustavo'yu kardeşim gibi tanırım. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} أنا أعرف (غوستافو) وكأنه أخي. {\pos(192,230)} |