Golden Earring'ten arta kalan zamanı nasıl dolduracağımıza dair aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | أنا كان لدي فكرة عن كيفية شغل الوقت الذي سيستغرقه فريق غولدين ايرينغ في الاستيقاظ |
Neden Golden Sapphire'deki bulaşıkçının peşinden gittiniz? | Open Subtitles | لماذا ذهب لغسل الأطباق في " غولدين سافاير " ؟ |
Golden Sapphire otelinin otoparkında bir çalışana saldırıldı. | Open Subtitles | في فندق منشأة موقف سيارات الموظفين " غولدين سافاير " |
Vali Muavini Goldin'in ofisinden gelen mesajı gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت الرسالة التى جائت من، مكتب وكيل الحاكم (غولدين)؟ |
Goldin'e orada olacağımızı söyle. | Open Subtitles | اخبري (غولدين) اننا سنكون هناك. |
Golden Globu'u, Episodes nedeniyle kazandın. | Open Subtitles | نلت جائزة "غولدين غلوب" عن مسلسل "إبسودز" |
- Golden Oaks Grill'de garsonmuş. | Open Subtitles | إنه نادل بمطعم غولدين أوكس غريل |
Burada, Golden Sapphire'de bulaşıkçıymış. | Open Subtitles | " إنه غاسل أطباق هنا في " غولدين سافاير |
Her şeyden önce Golden Globe'u kazandığın için seni gönülden tebrik ediyorum. | Open Subtitles | الآن، قبل كل شيء، تهاني القلبية على جائزة (غولدين غلوب) |
Öyle sarhoştuk ki Brick'i buzdolabı kutusuna koyup Golden Gate Köprüsü'nden aşağı atmıştık. | Open Subtitles | لقد كُنّا سُكارى، و قمنّا بوضع (بريك) في الثلاجة، و بعدها رميناه من جسر "غولدين غيت". |
Yuvadan sonra Golden Gate'e götüreceğim yarın. | Open Subtitles | إلى (غولدين غايت) بعد الحضانة غداً |
Beni eve götürdüğünüz için teşekkür ederim, Bay Golden. | Open Subtitles | من الجيد منك إيصالي للمنزل (سيد(غولدين. |
Yine görüşelim, Bay Golden. | Open Subtitles | (حسناً,ابقىعلىاتصال سيد(غولدين. |
Golden Gloves'da tüm gün çalışarak. | Open Subtitles | "غولدين غلوفز" من 8 إلى 18 |
Özel ajan, Matthew Nicholas Goldin. | Open Subtitles | العميل الخاص، (ماثيو نيكولاس غولدين) |
Özel Ajan Matthew Nicholas Goldin. | Open Subtitles | العميل الخاص، (ماثيو نيكولاس غولدين) |