Siz yokken gelecek hafta için akşam yemeği davetleri ve salonlara üç davetiye geldi. | Open Subtitles | في فترة غيابكِ وصلتكِ ثلاث دعوات لحفلات عشاء في الصالون للأسبوع القادم. |
Sen yokken bazı kararlar almak zorunda kaldık. | Open Subtitles | اضطررنا إلى اتخاذ بعض القرارات في غيابكِ |
Kutlamadaki Yokluğun ortaklara mesaj yolluyor. | Open Subtitles | إن غيابكِ عن الاحتفال يرسل رسالة واضحة للشركاء |
Müsabakalardaki Yokluğun dikkat çeker. | Open Subtitles | غيابكِ عن المجالدات سيُلفت انظار. |
Bu, buradaki Yokluğunu açıklar. | Open Subtitles | ستفسرين سبب غيابكِ عن هذا المكان |
Evet ve senin yokluğunda yapacaklarımız için alıştırmaya yapalım dedik. | Open Subtitles | أجل , و علينا أن نتدرب على فعل أمور أثناء غيابكِ |
Sen yokken biraz macera yaşadığını tespit ettik. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا انه خاض مغامرة صغيرة عند غيابكِ |
Sen evde yokken onu bulmak için sağı sola aramanın mı yoksa doğrudan yerini sana sormamın mı daha iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أحاولأنأقررماإذاكانمن الأفضل .. أتجسس على شقتكِ أثناء غيابكِ أو أسألكِ مباشرةً عن مكانه. |
Siz yokken gelecek hafta için akşam yemeği davetleri ve salonlara üç davetiye geldi. | Open Subtitles | في فترة غيابكِ وصلتكِ ثلاث دعوات لحفلات عشاء في الصالون للأسبوع القادم. |
Sen yokken köşeme çekilip çalışıp duruyorum ve.. | Open Subtitles | مع غيابكِ أنا متمسك بالعمل و... |
Yokluğun hayatımı tamamen dolduruyor ve onu yok ediyor. | Open Subtitles | ملأ غيابكِ حياتي كلها، ودمّرها. |
Yokluğun her an beni sınıyor | Open Subtitles | "كم أعاني في غيابكِ" |
- Yokluğunu fark ettiğini bile sanmıyorum. | Open Subtitles | اشك بأنه لاحظ غيابكِ من الأصل. |
- Yokluğunu fark etmezler bile. | Open Subtitles | -لن يلحظا غيابكِ أبداً |
Bayan Jones yokluğunda Sayın Deeks'ten ile çalıştı. | Open Subtitles | لقد عملت "السيدة/ جونز" مع السيد "ديكس" أثناء غيابكِ |
O sadece senin yokluğunda Kraliçe. | Open Subtitles | إنها ملكة فقط في غيابكِ |