Herkes çok sabırsız, bariz gerçeği kaçırıyorsunuz. | Open Subtitles | الجميع غير صبور. أنت فى عداد الموتى كما هو واضح. |
Ebeveynlerimin ve çocuklarımın aynı fikirde olduğu şey benim çok sabırsız ve açık sözlü olduğumdur. | Open Subtitles | تعلمين , شيء واحد أبويّ و أولادي ِاتفقا على أن... غير صبور , و... |
Zor beğenirsin, sabırsızsın ve paralel park edemezsin. | Open Subtitles | صعب ، غير صبور ، لا يمكنك موازاه ركن السيارة |
Sen lanet olası bir sabırsızsın. | Open Subtitles | انت اذن لعين غير صبور |
Belki de karınıza karşı... yeterince sabır göstermediniz... çünkü zihinsel gereksinimlerinizi karşılamıyordu. | Open Subtitles | انه من الممكن ان تكون قد كنت ... غير صبور مع زوجتك لانها لم تتوافق مع متطلباتك العقلية؟ |
Belki de karınıza karşı... yeterince sabır göstermediniz... çünkü zihinsel gereksinimlerinizi karşılamıyordu. | Open Subtitles | انه من الممكن ان تكون قد كنت ... غير صبور مع زوجتك لانها لم تتوافق مع متطلباتك العقلية؟ |
Ama bahanelerim bitiyor ve sabırsızlanmaya başladı. | Open Subtitles | ولكن أصبحت تنفد مني الأعذار وانه غير صبور |
Avustralyalılar gerçekten sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | إنّ الأستراليين يُصبحونَ غير صبور جداً. نحن يَجِبُ أَنْ |
Sen de sabırsızlanıyorsun değil mi, dostum? | Open Subtitles | أنت أيضاً غير صبور , أليس كذلك يا صديقي؟ |
çok sabırsız! | Open Subtitles | انه غير صبور بالمره |
çok sabırsız, hiddetli ve asabisin. | Open Subtitles | أنت غير صبور و عصبي و غاضب |
onun evliliği için çok sabırsız davrandın. | Open Subtitles | أنت كنت غير صبور لزواجه |
O, çok sabırsız. | Open Subtitles | انه غير صبور |
- Çok sabırsızsın. | Open Subtitles | - أنت غير صبور جدا. |
Sadece sabırsızsın. | Open Subtitles | أنت فقط غير صبور (أنا صبور يا (انطون |
Kapatmalıyım, hastam sabırsızlanmaya başladı. | Open Subtitles | يجب أن أذهب، لأن مريضي أصبح غير صبور |
Amcam sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | عمي يصبح غير صبور |
Madem Dashrath tecrüben var, peki neden Laxman gibi sabırsızlanıyorsun? | Open Subtitles | طالما لديك خبرة داشراث لماذا أنت غير صبور مثل لاكشمان الصغير؟ |