"غير متوقع" - Translation from Arabic to Turkish

    • beklenmedik bir
        
    • Hiç beklenmedik
        
    • beklenmeyen bir
        
    • Beklemiyordum
        
    • pek beklenmedik
        
    • aniden
        
    • belli olmazdı
        
    • beklenmedikti
        
    • Umulmadık bir
        
    • beklenmedik şekilde
        
    • ve beklenmedik
        
    Aşağıda olanlar biraz beklenmedikti. Evet, oldukça beklenmedik bir şeydi. Open Subtitles ما حدث لم يكن متوقعا أجل غير متوقع أبدا، أنا
    Film ekibi, yeni bir aksiyon-macera filmi için uzman bir sürücü dublörünü kayda alırken beklenmedik bir kaza gerçekleşir. Open Subtitles عندما كان طاقم الفيلم إعداد لتصوير حيلة سيارة خاصة لل فيلم الجديد العمل مغامرة , وقع حادث غير متوقع.
    Bunca yıl sonra, hiç beklenmedik bir yerde işime yaradı. Open Subtitles و يارجل، ها هي تلك السنين تساعدني بشكل غير متوقع
    Ancak hayal ettiğimiz senaryo birdenbire tamamen beklenmeyen bir şeye dönüşünce güleriz. TED لكن عندما ينقلب هذا السيناريو فجأة الى شيء غير متوقع بالمرة نضحك.
    Fakat bu güç beklenmedik bir düşman tarafından tehdit edilecektir. Open Subtitles ولكن هذه السلطة ستهدد قريبا عن طريق عدو غير متوقع
    Hesabı dondurma talebimize itibar etmiyorlar. Ama, beklenmedik bir şey bildirdiler. Open Subtitles لن يرضخوا لمطلبنا لتجميد الحساب لكنّهم أبلغوا عن شيء غير متوقع
    Babanın beklenmedik bir anda ortaya çıkmasında House'un parmağı var mı? Open Subtitles عندما ظهر والدك بشكل غير متوقع اكان لهاوس يد في ذلك؟
    Artı, bunu bu şekilde yapmak kesinlikle beklenmedik bir şey. Open Subtitles و ايضا , عمله بهذه الطريقة امر غير متوقع تماما
    Ve bu iki farklı adam arasında pek beklenmedik bir şey oldu. Open Subtitles وربما قد حدث شيء غير متوقع آخر بين هذين الرجلين المختلفين تماماً
    Amerikan iş ortağım beklenmedik bir zaman çizelgesi ile geldi. Open Subtitles وسيلة الترابط الأمريكي وصل بشكل غير متوقع على مدار الساعة
    Böylece çalışmalarımız beklenmedik bir yöne kaydı. TED ، هكذا اتخذت جهودنا مسلكا آخر غير متوقع.
    Ve burada, bulduğumuz tamamen beklenmedik bir şeydi. TED في الحقيقة ما وجدناه كان غير متوقع على الإطلاق
    Geçen yıl boyunca makine algısı üzerine yaptığımız çalışmalar da beklenmedik bir şekilde makine yaratıcılığı ve makine sanatı dünyasıyla bağlandı. TED لذك خلال العام الماضي، فإن عملنا في الإدراك الإصطناعي قد اقترن على نحو غير متوقع بالإبداع الآلي والفن الآلي.
    Fakat, hikayem burada yine beklenmedik bir şekil aldı. TED ومن هنا أخذت قصتي منحنًا غير متوقع آخر.
    Üretken bir yol, Darwin'inki gibi fiziksel olabilir ya da sanal bir yol veya ortaya koyduğumuz bir yoldan beklenmedik bir sapma. TED يمكن أن يكون المسار المثمر ماديًا، كمسار داروين، أو افتراضيًا، أو منعطفًا غير متوقع في طريقٍ بدأنا به بالفعل.
    Ekselansları eğer bu Hiç beklenmedik, bu tatsız haber doğruysa.. Open Subtitles صاحب السمو ، إذا كان هذا صحيحا، هذا غير متوقع تماما وخبر غير سار
    Ama bilim insanları okyanusun haritasını çıkarırken hiç beklenmeyen bir şey keşfetti. Open Subtitles ولكن عند وضع خرائط للمحيطات اكتشف العلماء شيئاً غير متوقع علي الإطلاق
    Bunu hiç Beklemiyordum desem yalan olmaz. Open Subtitles على أي حال فهذا أمراً غير متوقع على الإطلاق
    Gece aniden evden ayrıldı ve bir daha geri dönmedi. Open Subtitles لقد غادر الليلة الماضية بشكل غير متوقع و لم يعد
    Gecenin bir vakti beni uyandırıp Sam Amca'ya yardım etmemi isteseniz ne yapacağım belli olmazdı. Open Subtitles ستظهر في غرفة نومي ليلة القتل (تطلب مني أن أساعد العم (سام سيكون ردي غير متوقع
    Ama Donna'nın en büyük destekçisi Umulmadık bir yerden geldi. TED لكن جاء الداعم الأكبر لدونا من مكان غير متوقع.
    Çok beklenmedik şekilde öldü. Open Subtitles لقد ماتت بسرعة جداً ، بشكل غير متوقع أبداً
    Ve bu daha sonra görülmemiş ve beklenmedik ahlaki bir tartışmaya yol açtı. TED و هذا قد أدى إلى جدال غير مسبوق و غير متوقع جدال أخلاقي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more