"غير مسموح له" - Translation from Arabic to Turkish

    • izni yok
        
    • izin yok
        
    • izin verilmeyen
        
    Odasından çıkma izni yok, bu yüzden kapının önünden konuşabilirsiniz. Open Subtitles ، إنّه غير مسموح له بالخروج من غرفته . لذلك، يمكنك أن تتحدث له عبر الباب
    Yediğim şey hakkında kimsenin birşey söyleme izni yok. Nasıl diyorsan, Jack. Open Subtitles كل شخص غير مسموح له بالتكلم عما تناولته
    Beni uyarmadan bunu yapmaya izni yok. Open Subtitles غير مسموح له فعل هذا بلا انذاري
    Topa vurulana kadar hareket etmesine izin yok. Open Subtitles غير مسموح له بالتحرك الى حين ان تنطلق الكرة
    Hatırlamanıza asla izin verilmeyen birisiyle konuşmak imkansız. Open Subtitles من المستحيل أن تتحدّث لشخصٍ غير مسموح له أن يتذكّر.
    Orayı kullanmaya izni yok biliyorsun. Open Subtitles تعرف أنه غير مسموح له أن يستخدمه
    Seninle konuşma izni yok. Open Subtitles غير مسموح له بالتكلم معكِ
    Size dokunmaya izni yok. Open Subtitles غير مسموح له أن يلمسكم.
    - Öylece gitmeye izni yok. Open Subtitles غير مسموح له ان يرحل
    - Konuşma izni yok. Open Subtitles - انه غير مسموح له بالكلام -
    Sana bir sürpriz yapmasına izin yok. Open Subtitles غير مسموح له بالمفاجآت
    - Ziyaretçiye izin yok. Open Subtitles غير مسموح له بأي زوار
    Aptal kurallar yoluna çıktığı için gerçekleri söylemesine izin verilmeyen sıradan biriymiş gibi görünüyor. Open Subtitles إنه يبدو كرجل طبيعي غير مسموح له بقول الحقيقة لأن القوانين الغبية ستعترض طريقه
    İçinden çıkmasına izin verilmeyen ve 24 saat boyunca 3 FBI ajanı tarafından korunan dairesinde. Open Subtitles الشقة التي غير مسموح له بمغادرتها وتحت حراسة ثلاثة من عملاء المباحث الفيدرالية 24 ساعة يومياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more