| Gillis Devery, yani bizim dişçi karısının On Emir'in yedincisini çiğnediğini öğrenir. | Open Subtitles | غيليس ديفيري , طبيب الأسنان , أكتشف بأن زوجته كانت تكسر الوصية السابعة |
| Ama bunun Gillis Endüstri olacağını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ولكن كيف تعرف أنها ستكون غيليس للصناعات؟ |
| Wexler, Gillis Endüstri'nin büyük bir hissesini elden çıkarıyor ve Logan Sanders'ın bunu satın alması için yaratıcı bir yol bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | شركة ويكسلير جرّدت جزء كبير من غيليس للصناعات وأريدك ان تجد طريقة مبتكرة |
| Kimsenin geldiği falan yok Geillis! | Open Subtitles | لا أحد سيأتي يا غيليس |
| Gillian Edgars, cadı duruşmasındaki Geillis Duncan. | Open Subtitles | (جيليان إدغرز) هي (غيليس دونكان) من محاكمة الساحرة وهذه هي |
| Gillis, yine mi lokman ruhu çektin? | Open Subtitles | غيليس , أنت أغمست في الأيثير مجددا ؟ |
| Sanırım Gillis Devery için geldiniz. | Open Subtitles | أفترض أنك هنا حول غيليس ديفيري |
| Evet. Gillis ailesi işte orada. Ruby'yi gördün mü? | Open Subtitles | أجل، تلك عائلة "غيليس" هناك، هل ترين "روبي"؟ |
| Gillis and Petrosky'de bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة في شركة "غيليس وبيتروسكي" |
| Gillis'i neden öldürdün? | Open Subtitles | لماذا قتلت ِ غيليس ؟ |
| Biletleri Gillis kendi elleriyle aldı. | Open Subtitles | غيليس أشترى التذاكر الملعونة |
| Gillis'i asla öldürmeye kalkmazdım. | Open Subtitles | أنا لم أود أبدا قتل غيليس |
| Walter Gillis gibi bir adam senin o pembe tablonu dinlemeyecektir bile. | Open Subtitles | (رجل مثل (والتر غيليس لن يستمع لرجل مثلك يعرض عليه المحافظة على شركته بالحضن وألوان الطيف |
| Walter Gillis gibi bir adam senin o pembe tablonu dinlemeyecektir bile. | Open Subtitles | (رجل مثل (والتر غيليس لن يستمع لرجل مثلك يعرض عليه المحافظة على شركته بالحضن وألوان الطيف |
| Mike Ross, Gillis Endüstri'nin %2 hissesini daha aldı. | Open Subtitles | مايك روس) للتو أشترى 2% من أسهم) شركة غيليس الصناعية |
| Gillis ailesi üç ayrı eve dağıtılacak. | Open Subtitles | سينتقل آل "غيليس" للإقامة مؤقتاً مع آل "باري"... |
| Harvey'in Gillis hakkında yaptığı şey çok kötüydü ama şahsi konuşmamızı kendi lehine kullanman Harvey'in asla yapmayacağı bir şeydi. | Open Subtitles | ما فعله (هارفي) بـ(غيليس) كان قاسيـًا ولكن استخدامك لشيء أخبرته إياك بمحادثة خاصة أمرٌ تخطى حد لم يجرؤ (هارفي) على تخطيه |
| Bu seçeneğin ne sorunu var? Walter Gillis'e gitmeyi içeriyor. | Open Subtitles | (إنّه يتضمّن الذهاب إلى (والتر غيليس |
| Cadı mahkemesinde Geillis'le birlikte sırığa bağlanmış olsaydım beni terk mi edecektin? | Open Subtitles | عند محاكمة الساحرة، لو كنت سأظل بجانب (غيليس) هل كنت ستتركني؟ |
| Geillis insan kurban etmek gerektiğine inanmış ama ben geçtiğimde kimse ölmedi. | Open Subtitles | اعتقدت (غيليس) أنها بحاجة لتضحية بشرية، ولكن لم يمت أحد عندما عبرت أنا |
| Gillislerin evindeki olay gerçekten çok etkileyiciydi. | Open Subtitles | ما حصل في منزل آل "غيليس" اليوم كان مذهلاً. |