Kendisinden önce babasının da yaptığı gibi, bilime olan katkıları birçok insanın fark edemeyeceği biçimde dünyayı değiştirdi. | Open Subtitles | مثل والدها قبلها، مساهماتها للعلم غيّرت العالم أكثر مما يعرف أغلبيتنا |
Bir grup kurmaya karar verdiler ve bu grup dünyayı değiştirdi. | Open Subtitles | وقرروا أن يبدأو فرقة والتي غيّرت العالم |
Dünyayı değiştiren fikir ve teknolojilerin uzun bir listesi var: halk müzeleri, kauçuk, olasılık teorisi, sigorta işi ve dahası. | TED | هنالك قائمة طويلة للتكنولوجيا والأفكار التي غيّرت العالم التي خرجت من لعب: المتاحف الشعبية، المطاط، نظرية الإحتمالات، أعمال التأمين و المزيد غيرها. |
Gerçektende "Dünyayı değiştiren yumruk" varmış | Open Subtitles | إنّه حقيقي "اللكمة الّتي غيّرت العالم." |
Dünyayı değiştiren pusula. | Open Subtitles | "البوصلة التي غيّرت العالم" |