"فأردت أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istedim
        
    Böyle güzel nesneleri nasıl yarattığınızı sorabilmek için sizinle tanışmak istedim. Open Subtitles فأردت أن أقابلك لأعرف كيف تتمكن من صنع هذه الأشياء الجميلة
    Ve bu seni düşünmemi sağladı, arayıp arayı kapatmak istedim. Open Subtitles مما دعاني إلى التفكير بكِ فأردت أن اتصل وأعرف أخبارك
    Orada sevgi vardır. Neden çalışmak için böyle insanlarla birlikte olamadığımı bilmek istedim. TED كان هناك حب، فأردت أن أعرف لماذا ليس لدي زملاء مثل هؤلاء؟
    Parti cuma günü o yüzden sistemin nasıl çalıştığını kontrol etmek istedim. Open Subtitles الحفل يوم الجمعة,فأردت أن أتأكد بأن النظام كامل تقريبا
    Bildiğini biliyorum, ve büyük ihtimalle çıldırmışsındır bu yüzden açıklamak istedim. Open Subtitles أعلم أنكِ تعرفين و أنتِ مندهشة تماماً على الأرجح فأردت أن أشرح لكِ
    Daha büyük bir şey almak istedim şu bebek evlerinden biri gibi. Open Subtitles ...لذا فأردت أن أحضر لها ما هو أكبر كأحد هذه المنازل الصغيرة
    Ah, Gece için çıkıyorum. Nasıl olduğunu görmek istedim. Open Subtitles لقد كنت في طريقي إلى الذهاب، فأردت أن أرى تقدمك
    Ben de baban olarak bir şey yapmak istedim... Belki bir araba... Open Subtitles فأردت أن أفعل شيئاً ما كأب ففكرت في السيارة
    Bisikletini haşat ettiğim için kötü hissettim. Yeni bir tane almak istedim. Open Subtitles شعرت بالأسى لتحطيمي دراجتك فأردت أن أشتري لك واحدة جديدة
    Rafael ile konuştum ve buluşma istedim. Open Subtitles لقد تحدثت للتو إلى رافائيل، فأردت أن ألتقي به.
    Acı çekiyordum, biraz açılmak istedim. Open Subtitles لقد كنت أتعذب فأردت أن أفضفض قليلاً
    Birilerinin zamanını harcamadan önce emin olmak istedim. Open Subtitles فأردت أن أتأكد منها قبل أن أضيع وقت أحد
    Senin gittiğin gece burada kaldı Norman'a yardım etmek için, ben de yemeğe götürmek istedim. Open Subtitles حسناً , لقد بقيت هنا الليلة التي رحلت فيها لتساعد في أمر نورمان ...فأردت أن
    Benim davranışım, etrafımdaki erteleyici olmayanların hep kafasını karıştırmıştır. Ben de dünyadaki erteleyici olmayan insanlara, erteleyicilerin kafasında neler döndüğünü ve neden böyle olduğumuzu açıklamak istedim. TED كانت تصرفاتي دائمًا تحيِّر غير المسوِّفين من حولي ولماذا أؤجل أعمالي فأردت أن أشرح لهؤلاء و للعالم ، ما يجري في رؤوس الذين يسوفون و يؤجلون أعمالهم ، و لماذا نحن هكذا .
    Yarın gidiyoruz da sana bi hoşçakal demek istedim. Open Subtitles سنسافر غداً، فأردت أن أودعك
    Ölçüsünü öğrenmek istedim. Open Subtitles -نعم، لذا فأردت أن أعرف ما حجمه
    Bu yüzden bunu önce benden duymanızı istedim. Open Subtitles فأردت أن تسمعوا ذلك مني أولاَ
    Üzgünüm, orada bir hışımla uzaklaştın, sadece sana teşekkür etmek istedim bu durumda olmak istemediğini ve bunların hiçbirinin kolay olmadığını biliyorum ve... Open Subtitles آسف لقد خرجتِ من هنالك بسرعة فأردت أن أشكركِ أعلم أنكِ لم ترغبي في هذا الوضع و أعلم أنه لاشيئ مما يجري سهل عليكِ وأنا...
    Sadece sana bir not bırakmak istedim. TED فأردت أن أترك لك ملاحظة .
    - Ben de teşekkür ederim demek istedim. Open Subtitles {\pos(192,230)}فأردت أن أقول "شكرًا لك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more