Şimdiyse dijital teknolojiden önce hayatın nasıl olduğunu hatırlayan tek insan benmişim gibi hissediyorum. | TED | أما الآن فأشعر أنني الشخص الأخير الذي يتذكر كيف كان شكل الحياة قبل التكنولوجيا الرقمية. |
Dönek bile olsa Mafioso gibi bir adamla görüşmekle suçlanarak, kendimi çok fena aşağılanmış hissediyorum. | Open Subtitles | فأشعر بالإهانة بشدة من خلال مواجهة مع رجل مافيا، حتى لو أنه تبين مرتد عن جماعته |
Eğer onu bulabilirsem Güçlü kalabiliceğimi hissediyorum. | Open Subtitles | ،إذا ما وجدته .فأشعر بأنني سأتمكن من البقاء صامدًا |
Kahvaltıda iki dilim tostla yulaf lapası yedim ve kendimi çok tuhaf hissediyorum şu an. | Open Subtitles | راودتني أفكار عن الحساء والخبز علي الإفطار أما الآن فأشعر بأنني عليله |
Gece su içmek için mutfağa geliyorum, birilerinin beni izlediğini hissediyorum. | Open Subtitles | أدخل للمطبخ ليلاً لأحصل على شراب، فأشعر بأن أعيناً تراقبي. |
Herkesin benim için yaptığını düşündükçe çok şanslı bir adam olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أفكّر بكلّ ما فعله الجميع مِنْ أجلي فأشعر أنّي محظوظٌ جدّاً |
Acele ettiğim için kendimi ucuz hissediyorum. | Open Subtitles | أجل ، تعلمين ، لكن إذا بدأت . فوراً فيها فأشعر بالرخص |
Bir şey olduğunda kendimi sorumlu hissediyorum tamam mı? | Open Subtitles | يحدث مكروه فأشعر بالمسؤولية، حسناً؟ |
Ve ne kadar sıkarsam, o kadar özgür hissediyorum. | Open Subtitles | وأعصرأكثر.. فأشعر بالحريه. |
Kemiklerimde ölümü hissediyorum. | Open Subtitles | فأشعر بالموت فى عظامى |