"فإذن" - Translation from Arabic to Turkish

• demektir

Çünkü, dikkat, eğer hepimiz kendi içimizde yaşıyorsak ve bunu hayat sanıyorsak öyleyse hayatı değersizleştiriyoruz ve duyarsızlaştırıyoruz demektir.
لأنه، ببساطة، إن كنا نعيش لأجل ذواتنا معتقدين أن هذه هي الحياة بأكملها فإذن نحن نحجم ونقلل من قيمة الحياة.

Eğer üç kişi odada konuşuyorken, dördüncü bir kişi odaya girdiğinde susuyorlarsa o üç kişi, bir plan yapıyorlar demektir.
نحن أمام مؤامرة حين يتحدث ثلاثة أشخاص في غرفة ما ويدخل شخص رابع فيصمتون فإذن هؤلاء الثلاثة جزء من مؤامرة ما

Eğer kirli polis değilse, o zaman para yediği için öldürülmedi demektir.
إن لم يكن قذرا, فإذن لم يقتل لأنه كان يختلس

"Şayet birisini kandırma planları yapıyorsanız dikkatli olmak için fazlasıyla nedeniniz var demektir."
إذا حصل وانك تخطط لكي تخدع احدهم فإذن يجب ان تكون حريص بشكل اكبر

Ve buna saygı duymuyorsa, susturulmayı hak ediyor demektir.
واذا كانت لا تستطيع احترام ذلك فإذن هي تستحق ان ابتعد عنها

- Bana asılıyor musun? Haberin yoksa çok kötü iş çıkarıyorum demektir.
حسناً، إذا لم تعرفي فإذن أنا أقوم بعمل رديء هنا

Eğer senden istediğim şeyleri yapmayacaksan sana bu çiftlikte ihtiyacım yok demektir.
.. إن لم ترد تنفيذ الأمور التي أمرك بفعلها فإذن أنا لن أحتاجك في هذه المزرعة

İstemiyorsan büyük bir sorunumuz var demektir.
إن لم يكن كذلك، فإذن لدينا مشكلة كبيرة

O zaman bilmen gereken her şeyi biliyorsun demektir.
فإذن تعرف كل ما تحتاج أن نعرفه

Evren gerçekten sonsuzsa, o zaman... tamamen erişim alanımızın dışında olan bir şey için uğraşıyoruz demektir.
...إذا الكون حقاً لا نهاية له، فإذن إننا لا نسعى لشيء بعيداً عن متناول اليد إلى الأبد

Eğer cevabınız evetse... ..Kaptan Freedom'ın idmanına hazırsınız demektir.
إن كان الجواب نعم، فإذن انتم جاهزون لتمارين المدرب (فريدم)

Eğer cevabınız evetse Kaptan Freedom'ın idmanına hazırsınız demektir.
إن كان الجواب نعم، فإذن انتم جاهزون لتمارين المدرب (فريدم)

Quinn, eğer Saul adımı kutuya koymadıysa bu operasyona birileri sızmış demektir.
(كوين)، إن لم يكن (صول) من وضع اسمي في الصندوق فإذن هناك شخص آخر وسط العملية