"فائض" - Translation from Arabic to Turkish

    • aşırı
        
    • fazlamız
        
    • fazlası
        
    • fazladan
        
    • fazlalık
        
    • aşımlarını
        
    • zihin
        
    Bence bu aşırı bir enflasyon yaratmadan büyüme hızını sürekli halde tutmak için yapılmıştır. Open Subtitles أعتقد بأن ذلك من أجل الحفاظ على معدل ثابت من النمو مع تجنب تكبد أي تضخم فائض
    Bu, gezegen kırığından gelen aşırı manyetik etki olabilir. Open Subtitles قد يكون مجرّد فائض مغناطيسي مرتد ناتج من تكسير الكوكب
    Aslında, son keşifler sayesinde, oldukça büyük miktarda üretim fazlamız var. Open Subtitles في الحقيقة، نتيجة لإكتشافاتنا الأخيرة لدينا فائض ضخم
    Şu sayfada açıkça gördüğün gibi... 4,300$'lık bir bütçe fazlamız var. Open Subtitles تستطيع أن ترى بوضوح على هذه الصفحة لدينا فائض بمقدار 4300 دولار
    İhtiyaç fazlası denizaltı sattınız mı? Open Subtitles هل تباع في الآونة الأخيرة أي فائض الحرب الغواصات؟
    Diyelim ki senin fazladan yemeğin var ve benimde karnım aç bana vermez miydin? Open Subtitles انظر ، لو كان لديك فائض طعام وكنتُ جائعاً ..
    Dr. Hersch'in aldığı lomber ponksiyondan omurilik sıvısındaki kırmızı kan hücrelerinde bir fazlalık olduğu görülüyor. Open Subtitles والبزل القطني الذي أخذه الطبيب هيرش أظهر فائض زائد من خلايا كريات الدم الحمراء في السائل المخي النخاعي
    Federal para masraf aşımlarını da kapsıyor. Open Subtitles الأموال الفيدرالية تعني فائض في التكاليف
    Kafatasındaki gözyuvarlarının aşırı olduğunu düşünmüyorsan benden ve kardeşimden oldukça uzak durmanı öneririm. Open Subtitles إلا إذا كنت تشعر بوجود فائض في مُقل عينيك , يسار جمجمتك أقترح عليك بشدة أن تبقى بعيداً عن و عن أخي , توقف
    Isıya katlanabiliriz, ama aşırı enerji kum fırtınasını çok daha kötü bir hâle getirecek ve hızı artıracak. Open Subtitles ستكون الحرارة بالكاد قابلة للإحتمال و لكن فائض الطاقة سيكوِّن عاصفة رملة أكثر سوءاً و ستزيد السرعة المتجهة
    aşırı içmesi vücudunun fazla oranda aseton üretmesine sebep oluyor. Open Subtitles المشروبات الثقيلة تسبب لجسمه إنتاج فائض من الأسيتون
    Aptal bir bütçe fazlamız var ve herkes farklı bir yerde kullanmak istiyor. Open Subtitles لدينا فائض ميزانية لعين و الناس كل شخص يريد شيئا مختلفا
    Bu noktada fazlamız yok. Kusura bakma. Open Subtitles ليس لدينا أي فائض هذه اللحظة آسف بشأن ذلك
    Reaktörleri soğutmak için kullanılan sıcak su fazlası, tropikal bir biosfer yaratmak için yarım mil uzağa yönlendirilmiş. Open Subtitles فائض من المياه الدافئة التي أستخدمت لتبريد هذه المفاعلات يتم تحويل نصف ميل لخلق محيط إستوائي حيوي
    Pekâlâ tatlım, iş hayatında buna ihtiyaç fazlası denir. Open Subtitles حسنا، والعسل، في مجال الأعمال التجارية، وهذا هنا هو ما يسمى فائض.
    zihin fazlası iki şeyden oluşuyor. TED ويتكون فائض المعرفة من شيئين.
    Kömüre harcayacakları paradan tasarruf edebilirler ve fazladan yaptıkları kömürü kendi kömürünü yapmayan insanlara satabilirler. TED يمكنهم توفير المال الذي كانوا سينفقونه على الفحم, يمكنهم ايضاً انتاج فائض وبيعه في السوق للناس الذين لا يصنعون ذلك بانفسهم.
    Bende fazladan iyi talih olsa ona veririm! Open Subtitles إذا كان لدىّ فائض من الحظ فليأخذبعضاًمنه!
    Hayır, şirketin fırlatma rampası için verebileceği fazladan çimentosu yok. Open Subtitles ليس للشركة اسمنت فائض لمنصة الاطلاق
    ATLAS'ın burada bir çıkıntısı vardır, 140 civarında gözlenen küçük bir fazlalık. Open Subtitles تعتمد على الكون المتعدد أطلس لديه مضخة صغيرة هنا فائض صغير منظور حوالي 140
    Rakamları farklı ele aldığımızda ve Beceri seviyelerine ayırıp hesapladığımızda bulduğumuz şey: yüksek-kalifiye elemanlar için daha şiddetli bir düşüş, ve düşük-kalifiye işçiler için de bir miktar fazlalık. TED وقد قمنا بتفكيكها وقسمناها إلى مستويات مختلفة من الكفاءات، وقد اكتشفنا أن العجز سيكون أكبر بالنسبة لفئة الكفاءات العالية مع فائض جزئي في فئة المهارات العادية.
    Ve federaller maliyet aşımlarını garanti etti. Open Subtitles و مسؤولي الإتّحاد ضمنوا فائض الثمن.
    ve, tabiki, elinizdeki fazlaliligi vermeye donuk bir zihin yapisina ihtiyac var TED وبطبيعة الحال ، يحتاج المرء أن تكون له عقلية الذين يدخرون ما لديهم من فائض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more