David'le aramız iyi, sorunlarımızı hallettik. Uçuşunu kaçırdı, hepsi bu kadar. | Open Subtitles | ديفيد بخير، لقد حلينا الأمر لقد فاتته الرحلة، هذا كل شيء |
- Babam uçağı kaçırdı. - Patronuyla görüşmesine gecikti. | Open Subtitles | أبى فاتته الطائره و تأخر على مقابلة رئيسه |
O hayatının en önemli futbol maçını bu tatbikat zırvalığı yüzünden kaçırdı... ve şimdi diğer iki ortağı gibi o da ölü onlar için düşünmeden sağ kolumu veririm! | Open Subtitles | لقد فاتته أهم مباراة في حياته بسبب هذا التدريب السخيف والآن وقد مات . هو واثنان من أصدقائنا.. |
Aktarmayı kaçırmış ama üç gibi burada olacak. | Open Subtitles | فاتته رحلته الجوية في آتلانتا سيكون هنا في الثالثة |
Görünen o ki bir sürprize uğradık, uçağını kaçırmış. | Open Subtitles | يبدو أن المفاجأة كانت لنا، لقد فاتته الرحلة |
27 yıl cezaevinde yattı ve çıktıktan birkaç yıl sonra fakirler hastanesinde kaçırdığı tüm iyi zamanları yakalamaya çalışırken öldü. | Open Subtitles | مات قبل سنوات في مستشفى للعجزه محاولا تعويض الاوقات الجميلة التي فاتته |
Yani her sonucun kendi sonucu vardır. Küçük kahramanım, insanoğlu gizemine o kadar odaklanmıştı ki, asıl önemli noktayı gözden kaçırmıştı. | Open Subtitles | هل ترون , العواقب لها عواقب , وبطلنا غرق بالمشاكل الانسانية بحيث فاتته الصورةالكبيرة |
Roanoke'a fena çarptılar. Kale bomboş! Golü kaçırdı! | Open Subtitles | رونوك ضرب بقوة فاتته الشبكة المفتوحة |
Bitti. Bunu kaçırdı. | Open Subtitles | ،لقد انتهى الأمر لقد فاتته عادتنا |
Gerçekten de uçağı kaçırdı. | Open Subtitles | لقد فاتته الرحلة فعلا |
David iyi,konuştuk.. Sadece uçağı kaçırdı hepsi bu. Düzenli bir inan değildir. | Open Subtitles | (ديفيد) بخير، لقد حلينا الأمر لقد فاتته الرحلة، هذا كل شيء |
Otoyol'daki bir dinlenme tesisinde otobüsünü kaçırdı. | Open Subtitles | (ابنكم (جيريمي فاتته الحافلة على الطريق رقم 6 |
Otoyol'daki bir dinlenme tesisinde otobüsünü kaçırdı. | Open Subtitles | (ابنكم (جيريمي فاتته الحافلة على الطريق رقم 6 |
Sonny Jim'in altı aydır planladığımız doğum günü partisini kaçırdı. | Open Subtitles | فاتته حفلة عيد ميلاد (سوني جيم) التي كنا نخطط لها منذ 6 أشهر |
Diğer Walter bir şeyi gözden kaçırdı. | Open Subtitles | لقد فاتته نتيجه العلاج، (والتر) الآخر. |
Bence sürpriz bize oldu. Uçağını kaçırmış. | Open Subtitles | يبدو أن المفاجأة لنا لقد فاتته الرحلة |
İki saat geçtikten sonra Büyük hâlâ gelmeyince, Taze Çiftlik Yaz Kampı sapağını kaçırmış olması için gizli gizli dua ediyordum. | Open Subtitles | عندما لم يصل (بيج) بعد ساعتين كنت أتمنى لو فاتته لافتة المزرعة |
- Uçağı kaçırmış. | Open Subtitles | لقد فاتته الطائرة - |
Aslında bu adrese birçok defa gitmiş ve gittiği zamanlarla hastanedeki nöbetini kaçırdığı zamanlar hep aynı. | Open Subtitles | في الواقع لقد أخذ رحلات عديدة لذلك العنوان الذي يتوازى مع النوبات التي فاتته في المستشفى |
kaçırdığı şeyleri yaşamasına engel olacak değilim. | Open Subtitles | لن أوقفه من مواكبة بعض الأشياء التي فاتته. |
- Ha, sadece bütün olayları kaçırdığı için deliriyor. | Open Subtitles | أووة أنه فقط سيجن أنه فاتته المغامرة. |
Maalesef Oscar bazı işaretleri kaçırmıştı. | Open Subtitles | لسوء الحظ، (اوسكار) فاتته الإشارة |