- Buraya bak, sen! - Bunun için çok geç. | Open Subtitles | انظر أعتقد أنه فات أوان ذلك الآن |
Bu istila falan değil. Bunun için çok geç. | Open Subtitles | إنه ليس غزواً، فقد فات أوان ذلك |
Artık Bunun için çok geç. | Open Subtitles | قد فات أوان ذلك |
Onun için Çok geç. Daha şimdiden karaciğerine ve akciğerlerine yerleşti. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك فالبكتريا في كبده ورئتيه |
Artık Bunun için çok geç. | Open Subtitles | قد فات أوان ذلك |
Olmaz. Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لا، لقد فات أوان ذلك |
Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك |
Bunun için çok geç. | Open Subtitles | حسنٌ، فات أوان ذلك |
- Artık Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك |
Bunun için çok geç artık. | Open Subtitles | فات أوان ذلك الآن |
- Bunun için çok geç madam. | Open Subtitles | فات أوان ذلك, سيدتي. |
- Artık Çok geç, çünkü arkadaş değiliz. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك لأنّنا لم نعد أصدقاء |
- Çok geç. Akciğerler yolda. | Open Subtitles | فات أوان ذلك, الرئتين في طريقها إلى هنا |
Bir gün geç, bir kız eksik kaldın John. | Open Subtitles | -أريد رؤيتها -لقد فات أوان ذلك يا (جون ) |
Bak, Hildy, işini geri istiyorsan, geç kaldın. | Open Subtitles | اسمع يا (هيلدي)، إن كنت تبحث عن العودة، فقد فات أوان ذلك |
Ama beni zorluyorsun. - Sanırım Bunun için biraz geç oldu. | Open Subtitles | لكنك ترغمني وأعتقد انه فات أوان ذلك الآن |
Onun için artık Çok geç Liv, tamam mı? | Open Subtitles | فات أوان ذلك يا (ليف). اتفقنا؟ |
Bunun için artık Çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك الآن. |