"فارقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • vefat
        
    • öldüğünü
        
    • öldüğünde
        
    • Öldü
        
    • Öldüm
        
    Ama ailesi tarafından takdir edilmek isterken vefat etti. Open Subtitles و لكنها فارقت الحياة منتظرة من عائلتها ثناءً على عملها
    Esim birkaç gün önce vefat etti ve cenaze evinde karisikliklar olmus. Open Subtitles و زوجتي قد فارقت الحياة منذ يومين و دار الجنازة اللعينة حدثت فيها سوء مفاهمة صغيرة
    Ve çocuğun öldüğünü açıkladı. TED و من ثم أعلن أن هذه الطفلة قد فارقت الحياة
    Boşanma kağıdındaki imzam kurumadan 24 saat içinde annemin öldüğünü öğrendim. Open Subtitles في اقل من 24 ساعة وحبر الطلاق لم يجف بعد.. وجدت ان امي فارقت الحياة
    Annen öldüğünde, baban her gece çifte vardiya çalışmak zorunda kaldı. Open Subtitles ومنذ أن فارقت أمّكِ الحياة، كان لزاماً عليه العمل نَوْبتين إضافيتين كل ليلة
    Geçen sene 13 Mart'ta, karım yatağımızda yumurtalık kanserinden Öldü. TED في 13 مارس العام الفائت، فارقت زوجتي الحياة بسرطان الرحم وهي في سريرنا،
    Öldüm bittim diye düşündüğüm dönemden sonraki ilk arkadaşımdı. Open Subtitles بعدما خلتني فارقت الحياة لغير رجعة، كانت أوّل صديقة لي.
    vefat ettiğinde öğrendim ki babamın eski arabası ondaymış. Open Subtitles عندما فارقت الحياة، إكتشفت أنها تمتلك سيارة أبي القديمة
    - Yakın zamanda vefat etti. Open Subtitles لقد فارقت الحياة, ولكن ليس من فترةٍ طويلة
    vefat eden insanların ruhlarını bulabilir ve onlara söylemek istediğin şeyleri iletirlermiş. Open Subtitles يستطيعون إيجاد الأرواح التي فارقت الحياة... ويبلغوهم برسائل بشأن أشياءٍ تريد إعلامهم بها.
    vefat eden sizin eşiniz miydi? Open Subtitles هل هي زوجتك التي فارقت الحياة؟
    Birkaç gün önce eşi vefat etti. Open Subtitles فارقت زوجه الحياة من بضعة أيام
    Bu şehri tek başıma bir arada tutmaya çalışıyordum çünkü öldüğünü sanmıştım. Open Subtitles أحاول حماية هذه المدينة بمفردي لأني ظننتك فارقت الحياة
    Dikkatsiz davranıp öldüğünü sanmış olabilir. Open Subtitles حسنا, من الممكن أن الأمور أصبحت غير واضحه و أفترض أنها قد فارقت الحياه
    Annemin öldüğünü niye söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تتصل لكيّ تخبرني بأن والدتنا فارقت الحياة؟
    öldüğünü sanmıştım, bakıyorum ki yaşıyorsun. Open Subtitles أراكِ مازلت حيّة. ظننتكِ فارقت الحياة.
    öldüğünde, en sevdiğim oyuncağım olmuştu. Open Subtitles بعد ان فارقت الحياة . كان الشيء المفضل للعب به
    öldüğünde 20 doları, 2000 dolar yapmıştı. Open Subtitles عندما فارقت الحياة كانت قد جعلت مِن العشرين دولار ألفين فقط!
    öldüğünde ise cebindeki 20 doları ancak 2000 dolar yapmıştı. Open Subtitles عندما فارقت الحياة كانت قد جعلت مِن العشرين دولار ألفين فقط!
    Annem, ben ilkokuldayken Öldü. Open Subtitles أمّي قد فارقت الحياة حينما كنت في المرحلة الابتدائية
    Kız kardeşin Öldü. Biraz zamana ihtiyacın var. Open Subtitles شقيقتكِ فارقت الحياة تحتاجين إلى بعض الوقت فحسب
    Ben Öldüm, ben olmadan hayatına devam ettin. Ve sonra uyandım. Open Subtitles ‫فارقت الحياة واستمرت الحياة بدوني ‫ومن ثم استيقظت
    Ben Liz Parker 5 gün önce Öldüm. Open Subtitles الأول إسمي (ليز باركر) ومنذ خمسة أيام فارقت الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more