Foie gras'nın nasıl bir şey olduğuna bakmak ve onu görmek istiyorsun, parlak sarı olmak zorunda. | TED | فانت تريد ان ترى فطيرة الاوز ذات صفار فاقع جدا |
Birden bire sırada bekleyen müşterinin parlak turuncu saçlı... korkunç çirkin bir kadın olduğunu fark ediyorum. | Open Subtitles | أُلاحظُ فجأة بأنّ الزبونَ القادمَ فظيعِ إمرأة بغيضة شَعرِها برتقاليِ فاقع |
Sıska küçük bir adam. parlak sarı bir gömleği ve inanılmaz bir kravatı var. | Open Subtitles | رجل قصير، قميص أصفر فاقع ورابطة عنق لا تصدق |
Örneğin bazı mantarlar belli ışıklarda parlak kırmızı renkte görünürler. | Open Subtitles | بعض الفطريات كمثال تظهر كلون احمر فاقع باضواء محددة |
Ancak fincanı incelediğimde sadece pembe ruju görmekle kalmadım ayrıca koyu parlak kırmızı bir ruj rengi de gördüm. | Open Subtitles | حسناً، لكن عندما كنت أمعن النظر في كوب الشاي وجدت آثار ضئيلة لأحمر شفاه باللون الوردي ولكن أيضاً للون آخر، أحمر فاقع قوي |
Aniden sadece parlak yeşilliği görüyorsun. | Open Subtitles | أنك ترى فجأة أخضر فاقع اللون. |
parlak kırmızıydı hem de! | Open Subtitles | كان ذا لون أحمر فاقع |
Ve ayrıca boya da içerir bu da Mona'nın idrarının... parlak yeşile dönüştürür eğer çok yemiş olsaydı. | Open Subtitles | كما أنه احتوى على صبغة كانت لتحول بول (مونا) إلى أخضر فاقع لو أنها تناولت الكثير منه |