O noktadan sonrasında, sinyal, veri alımı için çok zayıf. | Open Subtitles | أيّ شيء فوق تلك النقطة، فالإشارة ضعيفة جداً لنقل البيانات |
Hayır, sinyal hâlâ geziniyor. | Open Subtitles | كلا. فالإشارة لا زالت تتحرّك في الأرجاء. |
Şayet öyleyse, güneş batınca sinyal daha da güçlenmiştir. | Open Subtitles | إذا كان كذلك، فالإشارة ستكون أقوى لأن الشمس تكون قد ذهبت |
Hayır, yanında biz varız. Ve buraya indiği için şanslı. Tabletinden gelen sinyal, yeraltında olduğu sürece takip edilemez. | Open Subtitles | لا،لديه نحن،وهو محظوظ بنزوله إلى هنا فالإشارة إلى لوحه لا يمكن تعقبها طالما أنه تحت الأرض |
Mideden gelen açlık sinyali yerine bu duygusal sinyal -- mutsuz hissetmek -- yeme dürtümüzü tetikler. | TED | فبدلاً من أن تأتينا إشارة الجوع من معدتنا، فالإشارة العاطفية هذه - الشعور بالحزن- تحثُ الرغبة لدينا للأكل، |
Hareket halinde olduğumuz sürece sinyal tamamen görünmez olacak. | Open Subtitles | ما دامنا نتحرك فالإشارة شفافة تماماً |
O mağarada sinyal alamazlar. | Open Subtitles | طالما أنهم في الكهف فالإشارة معدومة |
sinyal gayet açık ve net geliyor. | Open Subtitles | أجل , فالإشارة عالية و واضحة |
Bir şey buldum. sinyal, Scarsdale kulesinden geliyor. | Open Subtitles | وجدتُ مُطابقة، فالإشارة نشأت من برج في (سكارسديل). |