Annen bu akşamlık bu kadar yeter, diyor. saat 3 olmuş. | Open Subtitles | قالت أمك أن هذا يكفي لهذه الليلة فالساعة الآن حوالي 3 |
"Dün gece saat on ikide hepimiz yatmak üzereydik ki bir ulak geldi. | Open Subtitles | لقد وصلتنا برقية فالساعة الثانية عشر منتصف ليل البارحة، تماما بعد ذهابنا جميعا للنوم. |
Cenaze yarın saat altıda, ve eğer gelirseniz bunun anlamı Mark için çok büyük olurdu. | Open Subtitles | الجنازة ،في يوم الغد فالساعة السادسة وأعلم أن حضوركم سيعني الكثير لمارك |
Taziyeler için barda şöyle bir görünürüz maça da saat sekiz gibi başlamış oluruz. | Open Subtitles | نحن سَنَظْهرُ في الحانةِ للحِدادِ سنشاهد المباراة فالساعة الثامنة |
Yok, ben almayayım. saatin 7.42 olduğunu gördüm ya o bana yaradı. | Open Subtitles | لا، أتعلم، إنّي شبع، فالساعة الآن الـ 7: |
Düşünecek olursanız, bir saat oldukça kısa bir süredir. | Open Subtitles | وحين تفكّر مليّاً, فالساعة ليست بالوقت الطويل |
Diğerleri içinse bir saat dünyadaki her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | .. وللآخرين. فالساعة قد تحدث أكبر تغيير في العالم |
Evet, hâlâ ilgini çekiyorsa, pazartesileri saat 11'de oluyor. | Open Subtitles | أجل، إذا كُنتِ ما زلتي مُهتمّة، الإثنين فالساعة الحاديَة عشر. |
O hâlde saat 12 randevum 11.30, saat 1 randevum 12 olabilir ve daha anlamadan gün başlamadan bitmiş olur. | Open Subtitles | إذن فالساعة الـ 12 قد تكون 11: 30 والساعة الواحدة قد تكون 12 وقبل أن تعرف ذلك النهار سينتهي قبل أن يبدأ |
saatin bir yüzü, kolları, mekanizması ve bataryası var deriz. Ama asıl anlatmak istediğimiz, saat adında bir şeye tüm bu parçaları bağladığımızı düşünmediğimiz. | TED | فالساعة لها وجه وعقارب وآلية عمل وبطارية. ولكن ما نعنيه حقيقةً، نحن لا نفكر بأن هناك شيء يسمى الساعة متصل بها كل أجزائها. |
Bugün saat on birde... | Open Subtitles | اليوم فالساعة الحادية عشرة صباحاً |
Daha saat on bile olmamış. | Open Subtitles | ... الوقت ليس متأخراً, فالساعة لم تبلغ العاشرة بعد |
Mikrodalgadaki saat... | Open Subtitles | ...فالساعة التي على سخّان الطعام تقول |
saat daha dokuz çeyrek... | Open Subtitles | فالساعة لازالت التاسعة والربع |
Ve Dr. Cannerts, siz de çocuğu yarın sabah saat 7'de duvarın önüne getireceksiniz. | Open Subtitles | والطبيب (كانريتس)، ستُحضر ذلك الطفل نحو . الحائط غدا فالساعة السابعة صباحًا |
Yok, ben almayayım. saatin 7.42 olduğunu gördüm ya o bana yaradı. | Open Subtitles | لا، أتعلم، إنّي شبع، فالساعة الآن الـ 7: |