Işık, uyanıklılık seviyelerini arttırır ve uykuyu geciktirir. | TED | فالضوء يزيد مستويات التنبّه، مما يؤدي إلى تأخير النوم. |
Işık, muhtemelen mimarideki en temel yapıtaşlarından biridir. | TED | فالضوء هو على الأرجح واحد من أهم لوازم العمارة. |
Işık yüzünden gözlerimi kısmak istemiyorum. Gözlerimi kırıştırıyor. | Open Subtitles | لا أريد أن أظهر بمظهر الأحول فالضوء يشد عيني |
Yüzünü şu şekilde çevir. Işık oradan daha iyi geliyor. | Open Subtitles | أدر وجهك هذا الإتجاه فالضوء أفضل هكذا |
Kırmızı ışık daha düşük enerjili ve uzun dalgaboyludur. | TED | فالضوء الأحمر منخفض الطاقة وموجته طويلة. |
Işık onlar üzerinde elektriğe dönüşüyor. | TED | فالضوء يتحول الى كهرباء |
Işık yeterli seviyede değil. | Open Subtitles | فالضوء ليس مِثاليا |
Işık işe yaramıyor, kurşun kalem işe yaramıyor. | Open Subtitles | فالضوء لا ينجح، الرصاص لا ينجح... |
Renk ve ışık etkileşimi muhtemelen kimyasal karşılık mekanizmasını tetikliyor. | Open Subtitles | فالضوء و الألوان ربما تطلق ردود الفعل الكيميائية داخلنا |
Böylece uzak galaksiden gelen ışık bu kümenin etrafında eğrilir. | Open Subtitles | إذاً, فالضوء القادم من مجرّة بعيدة يتقوّس حول الكتلة. |