O yaştaki bir bebek birkaç adım ötesini ancak görebilir. | Open Subtitles | فالطفل في عمره وقال انه لا يرى أكثر من متر |
Aman ne güzel, sizin için bebek demek eğlence ve oyun demek, benim içinse alt değiştirme ve gece beslenmesi demek. | Open Subtitles | طبعاً، بالنسبة إليكم فالطفل يعني مرح ولعب. أما بالنسبة لي، فيعني تغيير حفاضات ورضاعة في منتصف الليل. |
Çok fazla uyuyor, bebek çok tekmeliyor... | Open Subtitles | ، إنها تواجه صعوبة فى النوم فالطفل يرفس كثيرا ً |
Zamanı geldiğinde, çocuk senin değil benim sorunum olacak. | Open Subtitles | وعندما يحين الوقت، فالطفل مشكلتي أنا لوحدي، متفقين؟ |
- Önemli değil. çocuk iyi durumda, annesi mutlu. | Open Subtitles | سعيدة والأم حال, بأفضل فالطفل يهم, لا هذا |
çocuk iyi durumda, annesi mutlu. | Open Subtitles | هذا لا يهم, فالطفل بأفضل حال, والأم سعيدة |
Çok fazla uyuyor, bebek çok tekmeliyor... | Open Subtitles | ، إنها تواجه صعوبة فى النوم فالطفل يرفس كثيرا ً |
- Anneniz hamile kalmak isterse bebek bizim yatak odamızda kalacak. | Open Subtitles | ,إذا اصبحت أمكم حاملاً فالطفل سينام في غرفة نومنا |
Gerçek anlamında, bebek doğarken yarı yolda sıkışmış. | Open Subtitles | المنتصف في عالق فالطفل حرفياً, |
bebek ebeveynin kucağında oturur, ve onları ses değişince başlarını döndürmeleri için eğitiriz -- "aa"'dan "ee"ye geçiş gibi --. Bunu zamanında yaparlarsa, | TED | فالطفل الذي يقبع في حجر أمه, نحاول أن ندربهم على تحريك رؤوسهم عندما يتغير الصوت -- مثل من "أيه" إلى "إي". وإذا نجحوا في القيام بذلك في الوقت المناسب, |
Yüksek sesle konuş. bebek ağlıyor. | Open Subtitles | كونى ارفعى صوتك فالطفل يبكى |
Zaten bebek seni yeterince kaygılandırıyor . | Open Subtitles | فالطفل لوحده متعب للأعصاب |
bebek, tezgâhı muhalif bir rahme kurmak istemiyor. | Open Subtitles | عدائياً رحماً يريد لا فالطفل |
Ve endişelenme, Carson, bebek bunun bedelini ödeyecektir. | Open Subtitles | ولاتقلق (كارسون) فالطفل سيجعلها تدفع الثمن |
bebek yaşadı. | Open Subtitles | فالطفل على قيد الحياة |
Şükret bence çocuk şımarık veletin teki. | Open Subtitles | حسناً, تذكر نعمة الله عليك, فالطفل مدلل بترف |
Bilirsin kimse tepki vermezse, çocuk onu üzerine düşmez. | Open Subtitles | كما تعلم، إذا لم يرد أحد، فالطفل لن يُلاحظ ذلك. |
Bu da problem çocuk. Onu bulduğumda... | Open Subtitles | فالطفل مشكلة لقد وجدت هذا الصغير، واعتنيت به |
Toplarkenki sesi çocuk mu çıkarıyor? | Open Subtitles | لذا فالطفل يقوم بالضوضاء ليلتقطهم؟ |
Onu önemsesen de önemsemesen de çocuk ellerinde. Rahl kanı taşıyan bir çocukta, muhtemelen Rahl büyüsü de vardır. | Open Subtitles | سواء أنتِ تكترثين لأمرهِ أمّ لا ، فالطفل هناك، طفل من دم (رال) ، و ربما ورث عنه سحره. |
Onların artık önemi yok. çocuk artık benim. | Open Subtitles | لمْ يعودا ذي أهمّيّة فالطفل لي الآن |