"فايس" - Translation from Arabic to Turkish

    • Weiss
        
    • Vice
        
    • Vyse
        
    • Vayas
        
    • Vaes
        
    • Faith
        
    • Vaci
        
    • surat
        
    Weiss ölümünden kısa bir süre önce kendisiyle irtibata geçmiş. Open Subtitles اتضح أن فايس كان على اتصال قبل وفاته بفترة وجيزة.
    Sanırım finans bölümünden Bay Weiss'la görüşmelisiniz ama hala yemek molasında. Open Subtitles اعتقد أنك يجب ان تتحدث مع السيد فايس في الشؤون المالية والعمليات لكنه ما زال في وقت الغداء
    Weiss'ı öldüren insanlar bizi bulmak için döneceklerdir bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Open Subtitles الناس الذين قتلوا فايس سوف يبحثون عنا لذا يجب أن نكون حذرين
    * I felt a little tight So I watched Miami Vice * Open Subtitles # وشعرت ببعض الضيق وانا أشاهد ميامى فايس # ** مسلسل أميركى **
    - Nasılsın katil? - Sakalın güzel olmuş. Aynı Miami Vice. Open Subtitles لحية جميله, كما في مسلسل ميامي فايس تبدو جيده كيف صمودك, نيلسون ؟
    Vyse neden Matmazel Buckley'in eve gönülden bağlı olduğunu söyledi ki? Open Subtitles لماذا كان يجب على "تشارلز فايس" أن يقول أن الآنسة "باكلي" مخلصة بشكل متعصب للمنزل ؟
    - Bay Weiss, şırınganızla ilgilenemem. Open Subtitles السيد فايس ، لا يمكن ، وسوف لا تبدو إبرة الخاص.
    Houston Chronicle. Merhaba, ben avukat Mike Weiss. Henry Matthew'le görüşmek istiyorum. Open Subtitles المحامي مايك فايس ويريد التحدث الى هنري ماثيوز ، من فضلك.
    Acaba Bay Adrian Weiss bu adreste mi otururlar? Open Subtitles هل سأكون على حق في التفكير بأن السيد أدريان فايس يعيش في هذا العنوان؟
    Adrian Weiss cinayetinin sebebi her ne ise bugünde ve burada bulacağız. Open Subtitles أي دافع لقتل أدريان فايس يكمن في هنا والآن.
    Bay Weiss'ın öldürüldüğü müzede okuldan sekiz kişilik bir grup bulunuyormuş. Open Subtitles وكان هناك حفلة من ثمانية من هناك في المتحف عندما قتل السيد فايس يا سيدي.
    Ama Weiss cinayetiyle Bunty Glossop'un kayboluşu kesinlikle birbiriyle bağlantılı. Open Subtitles ولكن قتل فايس واختفاء بونتي غلوسوب ترتبط، وأنا متأكد من ذلك.
    Weiss'in saatiyle ilgili bir şey buldum. Open Subtitles حصلت على زمام المبادرة في ساعة الذهب من فايس.
    İngiltere Oxford'da soy araştırmaları şirketinden bir Bay Weiss'di sadece. Open Subtitles السيد فايس من شركة سيليكت جينالوجيكال لت، أكسفورد، إنكلترا.
    Yeni, ergenlik öncesi "Miami Vice" sakalın gibi. Open Subtitles لحيتك الجديدة المشذبة مثل أسلوب "ميامي فايس" - - ميامي فايس:
    Hayir hayir, benim Ferrari'm Miami Vice'daki Don Johnson'inki gibi beyazdi kirmizi degil. Open Subtitles لا، لا، سيارتي الفيراري كانت بيضاء "مثل "دون جونسون" في "ميامي فايس ليست حمراء
    Seninle Miami Vice'çılık oynardık. Open Subtitles لقد تعودنا أن نلعب "ميامي فايس" في القبو
    Demek Bay Charles Vyse, bizim küçük arkadaşımıza aşık? Open Subtitles اذن فإن "تشارلز فايس" مغرم بفتاتنا الصغيرة ؟
    Vasiyetname Charles'ta tabi. Kuzenim, Charles Vyse. Open Subtitles إنها بحوزة "تشارلز" بالتأكيد "إبن عمي "تشارلز فايس
    Marko Vayas ölü bulundu, muhtemelen cinayete kurban gitti ve Rosa... Open Subtitles .. (لقد وُجد (ماركو فايس) ميتاً، على الأرجح مقتولاً و (روزا
    Biz Vaes Dothrak'a gideceğiz. Open Subtitles أوه نحن نقود لأجل فايس دوثراك
    - Aman Tanrım. Faith. - Komada olduğunu sanıyordum. Open Subtitles آه يالهى ,فايس لقد اعتقدت انها في غيبوبه ؟
    Vaci anlaşması başarısızlıkla sonuçlanınca yaptığımız toplantıyı... hatırlıyor musun? Open Subtitles أَعْني، هل تَتذكّرُ خلال صفقةِ فايس ونحن عقدنا ذلك الإجتماع؟
    Evet, Şişko surat Ricky, başka? Open Subtitles نعم ، (فات فايس ريكي) هل من شخصٍ آخر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more