Yani, seçimden beri Facebook ve Google bunun üzerinde çok duruyor gibi. | TED | أعني، يبدو أن فايسبوك وجووجل منذ الإنتخابات، يعملان جاهدين على هذا السؤال. |
52 yaşında Michigan'lı bir kadın, sahte bir Facebook hesabı açmaktan yakalandı. Bu hesaptan çok aşağılayıcı ve çirkin mesajlar gönderiyormuş, hem de kendisine, tam bir yıldır. | TED | امرأة تبلغ الـ 52 من ولاية ميشيغان قامت بانشاء حساب فايسبوك مزيّف و أرسلت من خلاله رسائل سيئة و دنيئة لنفسها لمدة سنة. |
Facebook'ta da "Kahrolsun Pierce halka arzı" adında bir grup oluştur. | Open Subtitles | وابدؤوا صفحة فايسبوك ولنسميها، لندمر عملية البيع. |
Grubu bugün sahne alacak. Facebook'ta haberi her yerdeydi. | Open Subtitles | فرقته ستعزف بحفلة الليلة الأمر معمم على فايسبوك |
Facebook sayfama 2.000 yorum geldi, ölüm tehditleri dâhil. | Open Subtitles | ألفي تعليق على صفحتي في فايسبوك بما يشمل تهديدات القتل |
Facebook tüm monitörlerde patlamış gibi. | Open Subtitles | وكأن فايسبوك قد انفجر على كل هذه الشاشات |
Dış uzay Facebook'u gibi bu. | Open Subtitles | كما لو أنه فايسبوك للفضاء الخارجي |
Benim hakkımda birşeyler öğrenmek istedin, bu yüzden de Facebook sayfama baktın. | Open Subtitles | لقد أردت أن تعرف أمورا عني (فذهبت إلى صفحتي على موقع (فايسبوك |
Facebook'tan da ekledim. | Open Subtitles | قد أرسل له طلب صداقه علي فايسبوك |
Ağın yönlendiricisiyle alakalı, Facebook, Google, B.T., Comcast ya da Time Warner, ya da herhangi biri, çoğunlukla tavana çıkan sarı fiberoptik kablo ve diğer ağın yönlendiricisiyle bağlanıyor. Bu kesinlikle fiziksel ve şaşırtıcı bir şekilde homojen. | TED | يتعلق الأمر بجهاز توجيه لأحد الشبكات، فايسبوك أو غوغل أو بي تي أو كومكاست أو تايم وارنر أو أيا يكن، متصل في غالب الأحيان بسلك ذي ألياف بصرية صفراء اللون متجه نحو الأعلى نحو السقف، ونحو الأسفل في اتجاه جهاز توجيه لشبكة أخرى، كل هذا الأمر يتم بشكل مادي بحت، وبدقة مدهشة. |
MySpace'i, Facebook'u yok. | Open Subtitles | لا يوجد له حساب في (ماي سبايس) أو (فايسبوك) |
Facebook sayfama baktın, değil mi? | Open Subtitles | لقد تصفحت صفحتي على موقع (فايسبوك)، أليس كذلك؟ |
Facebook sayfama baktın değil mi? | Open Subtitles | لقد بحثت في صفحتي الخاصة على موقع (فايسبوك). أليس كذلك؟ |
Senin yüzünden Facebook hesabı açtım. 600 arkadaşım var. | Open Subtitles | بفضلك، أنا عضو في (فايسبوك) لديّ 600 متتبّع |
Bebekler bir avuç ergen, hormon çocuğun içini gıdıklamak için ponpon kızların lideriyle sevişeceğini Facebook'ta paylaşmazlar. | Open Subtitles | الصغار لا يتحدثون على (صفحاتهم في الـ (فايسبوك بخصوص التسكع مع قائدة فرقة التشجيع فقط كي يدغدغوا |
Twitter? Facebook? Şarkı söyleyen telgraf falan? | Open Subtitles | "فايسبوك"، "تويتر"، برقيّة غنائيّة". |
Biraz Facebook araştırması yapmış olabilirim. | Open Subtitles | كنت أو لم أكن أقوم ببعض الترصد على موقع (فايسبوك). |
Sayın Yargıç, bu Facebook sayfasının konuyla ilgisi olmadığı gibi, ...bunun mahkemede kullanılması Kara'ya saygısızlık oluyor. | Open Subtitles | سيدي القاضي , ليست صفحة الــ (فايسبوك) غير متصله بالموضوع فحسب بل هي استباحة للمسكينة (كارا) |
Evet, Kara'nın Facebook sayfası. | Open Subtitles | نعم، إنها صفحة (كارا) على الــ (فايسبوك) |
Ayrıca bu videoyu izlemeden beş ay evvel, ...Facebook sayfasına ne yazmış? | Open Subtitles | وقبل (5 شهورِ) على مشاهدة فيديو الـ (يوتيوب) ماذا كَتبت على صفحة الــ (فايسبوك) هنا |