Yani çok sayıdaki telomerazları sayesinde yosun canlılarımız hiç yaşlanmıyordu. | TED | إذن فبفضل غنى تيلوميريز لا تشيخ الكائنات البحرية تحت التجريب، |
Bunları biliyorum çünkü okudum, aşılar sayesinde böylesine kötü bir salgın hastalığı yaşamadığımız için benim neslim şanslıydı. | TED | وأنا أعرف هذا لأني قرأت عنه، فبفضل اللقاح كان جيلي محظوظًا لعدم معايشته لوباء مروع مثل هذا. |
Aptalca hareketi sayesinde 24 saat içinde yeni bir karaciğer bulmazsak ölecek. | Open Subtitles | إذاً.. فبفضل حركتها الحمقاء ستموتُ في أربعٍ وعشرين ساعة إن لم ننقل لها كبداً جديداً |
Ve eğer aylar önce beynime yaptığın şey sayesinde buradan büyüyle çıkabileceğini düşünüyorsan? | Open Subtitles | وإن خلت أن بوسعك تحرير نفسك بإذهان الحورية فبفضل ما فعلته بعقلي طيلة الأشهر الطويلة ماضية |
Hayat iksiri sayesinde Voldemort yeniden güçlenecek. | Open Subtitles | فبفضل إكسير الحياة سيعود فولدمورت قوياً |
Calvin sayesinde hayatla ilgili bir sürü şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | فبفضل "كالفن" سنعرف الكثير عن الحياة |
Michelangelo çok geçmeden baskı makinesi sayesinde çıplaklıkla ilgili şikâyetlerin her tarafa yayıldığını öğrendi ve kısa bir süre sonra insan dramına dair başyapıtı pornografi olarak nitelendirildi, ki o noktada iki tane daha portre ekledi, biri onu eleştiren papanın adamlarından biri, diğeri de sportmen olarak değil, boş bir kabuk olarak kendisi, uzun zamandır acı çeken bir mağdurun ellerinde. | TED | فبفضل الصحافة المطبوعة، وجد (مايكل أنجلو)، شكاوي بسبب العري المنتشر في المكان، و لم يلبث أن تم تصنيف تحفته عن الدراما الإنسانية على أنها إباحية، و حينها أضاف وجهين آخرين، وجه للأسقف الذي انتقده، و الآخر لنفسه في صورة متقشرة جافة، و ليس كرياضي، في يد شهيد عانى طويلاً. |