İlk başta kurşun kalem izlerini yok etmek için ekmek kırıntıları kullanılıyordu ve sonra silgi ve ponza. | TED | في البداية، كان فتات الخبز هو ما يستخدم لمحو علامات قلم الرصاص ولاحقًا استخدم المطاط والحجر الخفاف. |
Bu, ekmek kırıntıları için kavga eden bir grup güvercin. | Open Subtitles | ومجموعة الحمام هذه يتحاربون من أجل فتات الخبز |
Yolumu bulmak için ekmek kırıntısı serpmeliyim. | Open Subtitles | سأترك آثارا من فتات الخبز فى كل مره أدخله فيها |
Tümör yok, ve küçük radyoaktif vardır tohumlar ... (Nefes alıp derin ) tür aşağı döşeme gibi ekmek kırıntısı bir yolu. | Open Subtitles | هذا هو الورم و هذه هى الجزيئات المشعه الصغيره التى تشبه مسار من فتات الخبز |
ekmek kırıntılarını temizlemek istersen şurada el süpürgesi var. | Open Subtitles | يوجد شفاطة غبار هناك إذا أردت تنظيف فتات الخبز |
Hayır. Bırakalım da ekmek kırıntılarını izleyip bana gelsin. | Open Subtitles | كلا، دعها تتبع فتات الخبز لتأتي إلى |
Sen aldın diye, ben de bir tane aldım. Bir somun Kırıntı yemek gibi bir şey. | Open Subtitles | تطلبون البيرغر، فأطلب البيرغر، أشبه بتناول فتات الخبز |
Ekmek kırıntısından daha iyidir. Hadi gidelim. | Open Subtitles | هذا افضل من فتات الخبز هيا لنذهب |
ekmek kırıntıları gibi, sesler bizi çetenin ön kapısına götürüyor. | Open Subtitles | تتبعهم مثل فتات الخبز إلى الباب الأمامي للعصابة |
- ekmek kırıntıları bırakıyor. - Onu bulmamızı istiyor. | Open Subtitles | إنها تسقط فتات الخبز تريدنا أن نأتي لأخذها |
Emniyet teşkilatına yol göstermek için yola ekmek kırıntıları atsaydın bari. | Open Subtitles | كان بوسعك أن تسقط خلفك أثراً من فتات الخبز يقود الشرطه إلى بابنا |
Radyoaktif ekmek kırıntıları misali. Bu şekilde kimin yaptığını bulabiliriz. | Open Subtitles | مثل فتات الخبز المشع هذا سيقودنا لمن يفعل ذلك |
...bazen hemen fark edilebilecek yeni kazılmış bir mezar olur ama saldırgan bizim için bir yerlere ekmek kırıntıları bırakır. | Open Subtitles | احيانا، تكون واضحة كقبر محفور حديثا لكن فى مكان ما الجانى ترك لنا فتات الخبز |
Etin üzerine ekmek kırıntıları ve eritilmiş tereyağı serpiştirin. | Open Subtitles | اشعل لحم العجل مع فتات الخبز و أذب الزبدة. |
Burada bir sürü ekmek kırıntısı var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من فتات الخبز هنا |
Sanki bu mekânda normal bir şey var da. Arkanızda ekmek kırıntısı bırakmayı unutmayın, olur ya kaybolursunuz falan. | Open Subtitles | هذا ان كنت محقا في وجود غرفة سـرية - واستخدم فتات الخبز حتى لا تتوه - |
Marco'ya peynirli makarnanın üzerine fazladan ekmek kırıntısı koymasını bile söyledim. | Open Subtitles | حتى أنني جعلت (ماركو) يضع المزيد من فتات الخبز على طبقكِ. |
Bırakalım da ekmek kırıntılarını izleyip bana gelsin. | Open Subtitles | دعها اتبع فتات الخبز بالنسبة لي. |
Yolumu bulmak için ekmek kırıntılarını kullanırım. | Open Subtitles | أستخدم فتات الخبز لإيجاد طريقي |
Sadece ekmek kırıntılarını takip etmelisin... | Open Subtitles | كان علي فقط أن أتتبّع فتات الخبز. |
Biliyorum çünkü Kırıntı döküp tost teri bırakmışsın. | Open Subtitles | و أعلم هذا لانك غادرت و تركت بعضا من بقايا فتات الخبز و قطرات العرق |
Aynı zamanda paçalı donumu giyer,Ekmek kırıntısından izler de bırakırım. | Open Subtitles | سأترك أثر فتات الخبز على سروالي |
Bu nedenle yolunu ekmek kırıntılarıyla işaretlemen gerekirdi. | Open Subtitles | ... لهذا يجب أن تضع فتات الخبز عند ذهابك . حتى لا تضل الطريق |
Zalim bir baba tarafından ormana terk edilen iki çocuk, ...ekmek kırıntılarından yapılmış yolu izler. | Open Subtitles | طفلين اقتيدا إلى الغابة بواسطة الأشرار و الأب، يتبع أثراً قليلاً من فتات الخبز |